1 Temmuz 2018 Pazar

TEKFİR MESELESİ, KİMLER KAFİRDİR?
 Kur'an'ın bağlam ve bütünlüğüne, kendi içinde bulunan çözümüne baktığımızda anlaşılmayacak bir konu kalmayacaktır.
 Fakat bunu yaparken sağduyu sahibi ortak  bir akıl, sadece Kur'an'ın sistemine ve  kainatta bulunan Allah'ın ayetlerinden yaralanmak en  akılcı bir yol olacaktır. 
 Kur'an'da,  kimin kafir,  zalim, fasık, müşrik, mümin,  hanif müslüman, muhlis olduğu açık olarak ortaya konmuştur.
 Kur'an âyetlerine dikkatlice baktığımızda şanı yüce olan Allah'ın, saf, aldatılmış ümmi  insanları dini anlatan alçak İlim!! adamlarından  ayırdığını görüyoruz. 
 Yani uydurma, yalan, iftira din anlatan, Allah ile aldatan, dini rant ve menfaat aracı yapan aşağılık dinciler ile Allah yolundan şu veya bu şekilde engellenenler bir olmazlar.
 Çünkü tarihin bütün zamanlarında Allah'ın muhlis elçilerinden sonra insanları uydurma din ile aldatan alçaklar var olduğu Kur'ani bir gerçektir.
 Özellikle "uydurma ve iftira din" dememin sebebi şudur.
Allah tarafından indirilen hanif, hakiki  İslam dinini anlatanlara Allah, böyle bir alçaklığa mahkum etmez.
 Yani Allah tarafından indirilen dini anlatan muvahhidler dünyevi çıkar ve menfaatlere  tenezzül etmezler. 
Çünkü din o kadar yüce bir değer ki, dünyada bulunan hiçbir maddi menfaat ve yaşantı onun değerine ulaşamaz.
 Fakat uydurma din anlatan adilerin  suç dosyaları çok kabarıktır, suçlarını  saymakla bitiremeyiz.
 MESELA:
Allah'ın mesajından saparak rivayet dini  anlatanlar "kitap yüklü eşeklerdir"
(Cuma, 5)
"Dini değerleri dünya malı için satan, dinin sırtından dünyalık devşiren dolayısıyla âyetlerden sıyrılıp çıkanlar köpekler gibidir, cehenneme gireceklerdir"
( Araf- 175, 176; Tevbe- 34, 35)
"Uydurma dinin yalancıları Allah  yerine alimlerini ilah ve Rab edindiler"
(Tevbe, 31)
 "Allah'ın indirdiğini gizlediler,,,
( Bakara-- 159, 160, 161, 162, 174, 175, 176;
 Ali İmran- 187)
 "Allah'ın âyetlerini hükümsüz bırakmak için birbirleriyle yarış içine girdiler"
 (Sebe- 5, 38)
"Rivayet ve içtihatlarıyla ilâhi vahyin manasını tahrif ettiler"
 (Bakara, 42)
"Boş sözleri satın alarak, insanları Allah'ın hidayet  yolundan engellemişlerdir. Allah'a karşı yalan uydurup Kur'an'ı  yalanlamışlardır"
( Lokman, 6; Zümer, 32)
 Dolayısıyla uydurma din anlatan alçak dinciler Allah tarafından indirilen İlahi vahye   yapmadıkları kötülük ve ihanet  bırakmamışlardır.
İnsanları "Allah'ın dininden uzaklaştırdıkları, Allah'ın dinini yamuk gösterdikleri, hakikatın üstünü örttükleri" için din anlatanların "kafir" olduklarından asla şüphe yoktur.
 Fakat Allah yolundan uzaklaştırılan ümmi halkı "kafir" ve "müşrik" olarak görmek asla  doğru değildir.
 Çünkü "Allah Elçi göndermeden azap etmez"
(Şuara- 208, 209; İsra- 15; Nisa- 165)
Ümmi saf İnsanları kendilerine Resul gelmemiş   kabul etmek gerekir.
Ümmi insanlar "güzel ahlak, adalet, merhamet, infak ve İnsanlık adına ortaya koydukları salih amellerle" hesaba çekileceklerdir.
Dolayısıyla taklidi imana sahip olanlar hangi dinden ve milletten olurlarsa olsunlar amel bakımından aralarında bir fark yoktur.
 Yeter ki fanatik, körü körüne  "bir şeyh'e, bir siyasi ve cemaat  liderine, bir tarikata bağlı" olmasınlar.
 Çünkü Kur'an'daki  âyetlere baktığımızda "küfür, şirk, yalanlama, fısk, zulüm, Allah yolundan engelleme,
Allah'a iftira, helal olan bir şeyi haram kılma, Allah'ın yolundan alıkoyma, doğru yolu yamuk gösterme gibi alçaklıklar şuur, uydurma da olsa ilim, bilinç ve din adına önderlik yapma ile ilgili şeylerdir.
Kitap ve ilimden haberi olmayanlar bu gibi şeyleri yapamazlar.
 Yani insanları Allah adına aldatanlar uydurma  de olsa "din, iman, kitap ve inanç  anlatma kabiliyetine sahip olanlardır.
İşte bütün bu gerçeklerden sadece Allah tarafından indirilen vahyi anlatmaları gerekirken  bunun yerine  uydurma din ile ümmi halkı Allah'ın yolundan engelleyen  mezhep imamları, muhaddis ve müctehidler,
 ilahiyatçılar, din adamları,  cemaat liderleri ve tarikat şeyhleri ve  onlara fanatik bir şekilde bağlı olanlar kafirdir,müşriktir, zalimdir  ve cehenneme gireceklerdir.
 DELİL :
"İnsanlardan bazıları Allah'tan başkasını Allah'a denk ilahlar edinir de onları Allah'ı sever gibi severler.
 İman edenlerin  Allah'a olan sevgileri ise onlarınkinden çok daha fazladır.
Keşke zalimler
 azabı gördükleri zaman anlayacakları gibi bütün kuvvetin Allah'a ait olduğunu ve Allah'ın azabının çok şiddetli olduğunu önceden anlayabilselerdi.
 İşte o zaman görecekler ki kendilerine uyulup arkalarından gidilenler, uyanlardan hızla uzaklaşırlar ve o anda her iki taraf da azabı görmüş, nihayet aralarındaki bağlar kopup parçalanmıştır.
 (Kötülere) uyanlar şöyle derler. Ah keşke bir daha dünyaya geri dönmemiz mümkün olsaydı da, şimdi onların bizden uzaklaştıkları ki bizde onlardan uzaklaşsaydık.
 Böylece Allah onlara işlerini,  pişmanlık ve üzüntü kaynağı olarak gösterir ve onlar artık ateşten çıkamazlar"
(Bakara- 165,166, 167)
"Cehennem de azgınlara gösterilir. Onlara  Allah'tan başka taptıklarınız hani nerede?
Size yardım edebiliyorlar mı veya kendilerine olsun yardımları dokunuyor mu?
denilir.
Artık onlar,  o azgınlar ve iblis orduları  toptan oraya tepetaklak atılırlar.
Orada birbirleriyle  çekişerek şöyle derler.  Vallahi biz gerçekten apaçık bir sapıklık içindeymişiz.  Çünkü biz sizi Alemlerin Rabbi ile eşit tutuyorduk. Bizi ancak o günahkarlar saptırdı.  Çimdi artık bizim ne şefaatçimiz var, ne de yakın bir dostumuz"
(Şuara- 91, 101)
Yukarıda geçen
 "İnsanlardan bazıları Allah'tan başkasını Allah'a denk ilahlar edinir de onları Allah'ı sever gibi severler,,," (Bakara, 165)  ile "Çünkü biz sizi Alemlerin Rabbi ile eşit tutuyorduk" (Şuara, 98)  âyetleri çok önemlidir.
Uydurma dine, herhangi bir cemaate ve tarikata  fanatik bir şekilde bağlı olmayan ümmi insanlar için "kafirdir, müşriktir, veya cehenneme gireceklerdir" sözünü ben kendi şahsım adına  doğru bulmuyorum.
Çünkü 1400 yıldan beri büyük bir kavram kargaşası ve bilgi kirliliği insanların akıl, fikir ve inanç dünyalarını alt üst etmiştir.
Bu kargaşa ve bilgi kirliliği  içinde Allah'ın yolundan engellenen halkın büyük  çoğunluğunun doğru yolu bulması ve doğruya  ulaşması son derece zordur.
Olayı somut bir şekilde ortaya koyalım.
"Azap melekleri birini alıp cehenneme götürürken ben
Nakşibendi tarikatının Halidi kolundanım derse onu derhal serbest bırakırlar, biz müritlerimizi Allah'a göstermeden, hesap kitap görmeden  cennete götürüp bırakacağız, size 500 âyet getirilmesi halinde bile selefin  yolundan ayrılmayın,
 Buhari, Müslim çökerse İslam çöker, Kur'an sapıklığı diye bir sapıklık çıktı, hadisler olmazsa Kur'an anlaşılmaz,
Kur'an sünnete muhtaçtır, essünnetü kâdiyetün alel kitéb yani "sünnet Kur'an'a egemendir"
diyenlerin ve onları itiraz etmeden dinleyenlerin hepsi kafirdir, müşriktir, zalimdir ve cehenneme gireceklerdir.
ALLAH EN DOĞRUSUNU BİLİR.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder