KUR'AN'DA ALLAH, RESUL VE VAHİY BAĞLAMINDA KULLANILAN KAVRAMLAR
(9.YAZI)
Yine İnzar (uyarı ve ikaz) kavramı da Kur'an'da sadece Allah, vahiy Ve Resul için kullanılan bir kavramdır.
"İnzar" (uyarı ve ikaz) kavramının Allah için kullandığı âyetler.
"Ha. Mim. Apaçık kitaba andolsun ki, biz onu mübarek bir gecede indirdik. Kuşkusuz bir uyarıcıyızdır"
(Kaf- 1,2,3)
"Biz (azimüşşan) yakın bir azap ile sizi uyardık. O gün kişi önceden yaptıklarına bakacak ve inkarcı olan: "Keşke toprak olsaydım" diyecektir"
(Nebe, 40)
Vahiy yani kur'an için kullanıldığı âyetler.
"Bu kitap müjdeleyici ve uyarıcıdır. Fakat onların çoğu yüz çevirdi. Artık dinlemezler"
( Fussilet, 4)
",,,,Bu Kur'an, zulmedenleri uyarmak ve iyilik yapanlara müjde olmak üzere Arap diliyle indirilmiş, ( kendinden önceki vahiy'leri) doğrulayıcı bir kitaptır"
( Ahkaf, 12)
İnzar kavramının Resul için kullanıldığı âyetler. ",,,,,iyi bil ki sen ancak bir uyarıcısın. Allah herşeye vekildir"
(Hud, 12) ",,,,Şüphesiz ki ben, O'nun tarafından size gönderilmiş bir uyarıcı ve müjdeleyiciyim"
(Hud, 2)
"Andolsun, biz Nuh'u kavmine elçi olarak gönderdik. Onlara: "Ben sizin için bir uyarıcıyım"
dedi" (Hud, 25)
"Düşünmediler mi ki, arkadaşlarında (Resul olan Muhammed,de ) herhangi bir delilik yoktur. O, ancak apaçık bir uyarıcıdır"
(Âraf, 184)
Özellikle Kur'an'da hem vahiy ve hemde Resul için "Mübin" kavramının kullanılması çok önemlidir. Yani vahiy ile Resul arasında bir fark yoktur.
Vahiy ile Resul aynı şeydir.
Beşer Resul olan Muhammed (as)ı vefatından sonra kiyamet gününe kadar sadece vahiy olan Kur'an temsil etmektedir.
Başka hiçbir söz Allah Resulü'nün inanç, ahlak, edep ve sözünu temsil edemez.
Aslında insanları uyaran, ikaz eden dünya hayatında indirmiş olduğu vahiy'le hidayet ve istikamet çizen yalnız Allah'tır.
Fakat bunu "Beşer Resul" vasıtasıyla yerine getiriyor.
Bu işin en sağlıklı ve ideal yolu budur.
Yani Kur'an'ın yüzlerce âyetine baktığımızda Allah'ın elçileri sadece kendilerine gönderilen vahiy ile uyarı ve ikaz vazifelerini yaptıklarını görüyoruz.
Hiçbir elçi vahiy'den bağımsız olarak kendi söz ve telkinleriyle uyarı yapamaz, yön gösteremez, hidayet veremez, hâdi ve mehdi olamaz"
"De ki: Eğer haktan saparsam, kendi aleyhime sapmış olurum. Eğer doğru yolu bulursam, bu da Rabbimin bana vahyettiği Kur'an sayesindedir"
(Sebe, 50)
"De ki: Ben, sadece, vahiy ile sizi ikaz ediyorum. Fakat, sağır olanlar ikaz edildikleri zaman bu çağrıyı duymazlar"
( Enbiya, 45)
(Ey Resul! ) Biz onların dediklerini çok iyi biliriz. Sen onların üzerinde bir zorlayıcı değilsin. Tehdidimden korkanlara Kur'an'la öğüt ver"
( Kaf, 45)
Aynı şekilde Kur'an'da en çok geçen "hidayet" kavramı da Allah, Resul ve vahiy bağlamında kullanılmıştır.
Yani hidayet vermek sadece ve sadece Allah tarafından indirilen vahiy ile alakalı bir keyfiyettir.
Dolayısıyla son indirilen vahiy'den bağımsız olarak hiçbir yerde ve hiç kimsenin yanında hidayet aranamaz.
Kim olursa olsun son Nebi ve son elçinin dilinde hayat bulan ve hayata aktarılan Kur'an haricinde hiçbir mezhep, fırka, cemaat ve tarikat hidayet bağışlayamaz.
"Ey ehli kitap! "Resulümüz size Kitap'tan gizlemekte olduğunuz birçok şeyi açıklamak üzere geldi, birçok kursunuzu da affediyor. Gerçekten size Allah'tan bir nur, apaçık bir kitap geldi"
"Rızasını arayanı Allah onunla kurtuluş yollarına götürür ve onları iradesiyle karanlıklardan aydınlığa çıkarır, dosdoğru bir yola iletir"
(Mâide- 15, 16 )
"Elif. Lam.Ra. Bu Kur'an, Rablerinin izniyle insanları karanlıklardan aydınlığa, yani her şeye galip ve övgüye layık olan Allah'ın yoluna çıkarman için SANA İNDİRDİĞİMİZ BİR KİTAPTIR"
(İbrahim, 1)
Resul ve vahiy bağlamında kullanılan en önemli kavramlarından biri "itaat" kavramıdır.
Fakat "itaat" kavramı ile ilgili çok yazı kaleme aldığımdan dolayı şimdilik bu kadar yeter diyorum.
KUR'AN HÂİNLERİN UYDURDUKLARI GİBİ MANASI BİLİNMEDEN RASTGELE OKUNACAK BİR KİTAP DEĞİLDİR.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder