23 Temmuz 2018 Pazartesi

ESAS FETÖ'CÜ KİMDİR?
 Yeryüzünde her zaman ve zeminde iki din var olmuştur.
 Birincisi : Allah tarafından vahiy vasıtasıyla tüm  elçilere  indirilen hanif, saf, tevhid dini olan İslam.
 İkincisi : Şeytanların vesvese ve ilhamlarıyla  insanlar tarafından uydurulan habis, necis  baştan sona kadar zulüm olan tağutların şirk dini.
İşte fetö'nün temsil ettiği din, Said Nursi'nin,  Celaleddin-i  Rumi'nin,  Beyazıt'ı Bestami'nin, Muhittin Arabi'nin karmaşık ve karanlık şirk dinidir.
ESAS FETÖ'CÜ KİMDİR?
Benim bu soruya vereceğim cevap şudur. Kendilerine kitap verilen, fakat o kitaptan şu veya bu şekilde uzaklaştırılan, kitabın içeriğinden haberi olmayan,
mezhep fanatikleri tarafından aldatılan. vahyin ve tevhid akidesinin güzelliklerinden  haberi olmayan ümmi  insanlar gerçek fetö'cü olamazlar.
 Bunlar sihirbazlar tarafından gözleri sihirlenmiş, ahlaksızca aldatılmış, akılları iğfal   edilmiş, beyin ve zihinlerine tecavüz edilmiş kimselerdir.
 Bunlarda gerçeği bulabilecek, akıllarını  kullanacak ve sorgulama yapacak kabiliyet bulunmamaktadır.
Bunlar fetö'nün bankasına para da  yatırsalar,  fetö'nün sendikasına üye de olsalar,  fetö'ye sempati ile baksalar da gerçek anlamda fetö'cü  olmazlar.
Fetö'cü olmak din, inanç ve fikirle ile alakalı bir olaydır.
İsa'nın gökten ineceğini, Mehdi'nin zuhur edeceğini anlatan herkes fetöcüdür.
 Esas FETÖ'CÜ olanlar,  Kur'an ve akıl düşmanı olan,  İslam adı altında uydurma şirk din anlatan, Allah ile aldatan,
Nebi ( as) adına binlerce rivayet iftira eden ve din diye  anlatan, 
insanlar tarafından âlim, müctehid, şeyh, evliya, seyda  ve molla olarak bilinen ve tanınan uydurma dinin sahtekar ve  yalancı din adamlarıdır.
 Esas FETÖ'CÜ, F Gülen'in inanç ve fikirlerine  sahip olan,  fetö'nün dini anlayışı üzerinde hiç durmayan,
 fetö'nün dini inancını ve zihniyetini insanların  nazarından özenle saklayan ve  uzak tutan din anlatan alçaklardır.
 Esas FETÖ'CÜ, fetö ile ile aynı inanca sahip olduğu için vatandaşı uyarma gereği duymayan,  fetö'nün mağlubiyetine bile  üzülen,  hiçbir zaman fetö'nün din anlayışına bir eleştiri getirmeyen,
 tevhid ve akıl düşmanı cemaat liderleri ve tarikat şeyhleridir.
 Esat FETÖ'CÜ, kendisine en az dört  bakanlık kadar bütçe ayrılan,  fakat din ve ilim, fikir ve hürriyet, hikmet ve  basiret, tefekkür ve sorgulama adına hiçbir işe yaramayan Kur'an düşmanı diyanet İşleri Başkanlığıdır.
 Esas  FETÖ'CÜ, Vahiy'den  ve tevhid akidesinden  uzak oldukları için tehlikenin farkında olmadan fetö'yü alabildiğine besleyen, devletin taşınmazlarını ve arazilerini  parsel parsel veren belediye başkanları ve devlet bürokrasisidir.
Esas FETÖ'CÜ, kendisiyle aynı inanca sahip olan Kur'an'sız ilahiyatçılar ve cahil ekran vaizlerdir. 
 Ve  bunlar ebediyen FETÖ'CÜ kalmaya mahkum  Kur'an ve ilim, tevhid  ve insanlık düşmanlarıdır.
Bunlar, merhamet ve adalet, insan hakları ve eşitlik, İlim ve tefekkür, irfan ve yenilenme  düşmanlarıdır.
 Bunlar,  Kur'an'sız kaldıkları sürece FETÖ'CÜ olmaya devam edeceklerdir.
 Fetö  tipi örgütlerin  ortak özellikleri Kur'an düşmanı olmalarıdır.
 İşte bu yüzden onlara karşı  Kur'an ile mücadele etmekten başka hiçbir yol bulunmamaktadır.
 Dolayısıyla düşman ile en etkili mucadele en sevmediği, en yabancı olduğu  silah ile olacaktır.
 Üstü ihanet, ortası ticaret altı cehalet olan fetö'nün cehalet ile ihanet katları  arasında bulunan bağları Kur'an'ın hikmeti ile koparmak  zorundasınız.
 Kur'an'ın akıl ve mantığından başka etkili hiçbir malzeme ve eğitim aracı bulamazsınız.
 Emevi ve Abbasilerin  uydurma Ehli sünnet dininin  kaynaklarına iman ettiğiniz sürece fetö tipi örgütler eksik olmaz.
Dinde ve İnançta  tam  özgürlük ve bağımsızlık  olan Kur'an dini zihin ve fikirlere  hakim olmadıkça başınız beladan asla  kurtulmayacaktır.
 Dolayısıyla Kur'an'ın yanında şirk kaynaklar edinmekle,  Allah'ın yanında yedek ilahlar ve uydurma rabler edinmek arasında hiçbir fark bulunmamaktadır.
Nasıl ki Allah kendisi ile beraber İlahlar ve uydurma rabler kabul etmiyorsa, Kur'an'da din ve hüküm olarak kendisiyle beraber hiçbir kaynağı kabul etmez.
Din ve hüküm olarak Kur'an'ın  yanında başka  kaynak edinmek Allah'a şirk koşmak anlamına geldiğini asla aklınızdan çıkmasın.
Bundan dolayı Buhari'den Tirmizi'ye, Müslim'den, Nesai'ye, Ebu Davud'tan İbni Mace'ye,
Malik Bin Enes'in Muvattası'ndan Ahmet Bin Hanbel'in Sünen'ine,  Mesnevi'den Risale'i Nur'a kadar insanları Allah'ın hidayet yolundan engelleyen  bütün eserler Şirk ve küfürdür.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder