11 Eylül 2016 Pazar

KUR'AN DİLİNİN NİTELİĞİ ( 7. YAZI )

5 Nisan 2016 Salı, 06:21 UTC+03
KUR'AN DİLİNİN NİTELİĞİ ( 7. YAZI ) Kuran'ın bir söz olarak vahiy edilip Allah Resulü tarafından yazısız bir topluma şifahi bir hitap olarak iletilmesi, ister istemez yazılı metin ile sözlü Metin arasında ne tür bir farklılık olduğu meselesini gündeme getirmektedir. Zira bu farkın açığa çıkması bir bakıma Kur'an'ın otantik formunun sağlıklı olarak kavranması, dolayısıyla onun daha doğru anlaşılması demektir." Bilindiği gibi, yazı, işitmenin değil, görmenin dilidir. Bu yüzden, yazı, tüm gücüyle kelimeleri görsellik boyutuna hapseder. yazılı dil, seslerin resmini çizer ve uzayda çizgiseldir. Sözlü dil ise, fonetiktir ve zamanda çizgiseldir. Yazılı söz, sabitleşmiş- sabitleştirilmiş sözdür. Kulak düzeninden göz düzenine geçen dilin bir parçası olup, hiçbir diyalog içermez. Yazılı söz, sürekli tekrarlanan ve hep aynı olan sözdür. Oysa işitilen Söz böyle değildir. Zira, Sizinle konuşan kişiden ona söylediklerinizi tekrarlamasını isteyin, farklı olacaktır. Ancak, yazı ve yazımda sonsuza kadar tekrar süreci vardır. Bu süreç diyaloğu imkansızlaştırır. Zira, Söz artık kendisi olmaktan çıkmış, başka bir dünyaya dönüşmüştür. Yazılı söz, aracıdır. Yazı veya kayıt dünyasının böylesine belirsiz ve çok anlamlı olmasının nedeni de budur.(Jacgues Elllul. sözün düşüşü, çeviri Hüsamettin Arslan -İstanbul 1998 sayfa 62 64) Söz yazıya geçirildiğinde, hakikat artık birisi tarafından söylenildiği zamanki etkisini kaybeder. Dahası hakikat. Kendi kendilerine hiç bir anlam ifade etmeyen vizusel göstergelere indirgenir. Söz yazıldığında, soyut, güvenilir tartışma aracına dönüşür. Yazı, işitmeyi görmeyle değiştirir ve sözlerinin Esrarlı halesı ve yankılarıyla birlikte kişinin anlama tarzını bir metni anlamaya dönüştürür.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder