11 Eylül 2016 Pazar

KUR'AN DİLİNİN NİTELİĞİ ( 5. YAZI )

4 Nisan 2016 Pazartesi, 22:14 UTC+03
KUR'AN DİLİNİN NİTELİĞİ ( 5. YAZI ) Aslında Allah'ın Muradı ve Resulullah (Aleyhisselâm'ın) amacı Kur'an'ı Mubinin canlı bir hitap olarak, hayat veren bir organizma gibi beyinlerde, gönüllerde, akıllarda, dillerde, zihinlerde, uygulamada gürül gürül akan bir nehir gibi hayatın içinde akması ve toplumu diriltmesi için söz ile taşınması olmuştur.Şanı Yüce olan Allah ( cc)Şöyle buyuruyor "O Kur'an kendilerine ilim verilenlerin sinelerinde yer eden apaçık ayetlerdir. Ayetlerimizi ancak zalimler bile bile inkar "( ' Ankebut 49) Bu yüzden Allah resulü vahyi yazdırmamış, kitap haline getirilmesi için en ufak bir çalışma yapmamış, bir araya getirilmesi için hiçbir vasiyette dahi bulunmamıştır. Dolayısıyla ilk dönem muhataplar açısından "konuşan- muhatap "Merkezli gerçekleşen iletişimin yönü, dolaylı muhataplar açısından "yazar-okuyucu" Merkezli bir iletişim şekline dönüşmüş ve bu durum Allah'ın kitabının anlaşılmasinda birçok problemi beraberinde getirmiştir. Nitekim Mevdudi de Kur'an'ın yazı dilinden çok uzak, konuşma dili ile alakalı olduğunu açık bir şekilde beyan etmektedir. Kuran'ı Mübin başlangıçta bir Risale şeklinde yayınlanmadığı herkesin malumudur. Kur'an İslam Daveti nin gelişim süreci içerisinde muhtelif zamanlarda Allah resulüne hitap şeklinde tedricen nazil olmuş, Allah rasulü de bunları muhataplarına okumuştur. İnen vahyin yazıldığına dair Kuran'da hiçbir ize rastlanmaz ve bu konudaki rivayetlerde gerçeği yansıtmamaktadır.İnen Vahyin yazıldığını ortaya koyan rivayetlerin uydurma sebepleri Müslüman olmayanların dedikodularını, vahye gelebilecek sorgulama ve eleştirileri baştan bertaraf etmeye yönelik gerçeği yansıtmayan uydurmalardır. Buna bağlı olarak da vahiy katipliği diye bir şey söz konusu olamaz.Yazı dili ile konuşma dili arasında çok önemli bir fark daha vardır. Sözgelimi bir meseleyi yazarak izah edeceksek önce sorunu ortaya koyar,sonra onları izah etmeye geçeriz. Oysa hitabette Zaten söz konusu meseleyi ortaya atanlar hazır bulunduğundan, muhaliflerin her dediğini beyan etmeye her zaman gerek duyulmaz. Ancak konuşmacı, sözün gelişi içerisinde bir cümleyle onların dediklerine değinir. Yazarken başka bir hususa değinilmek istenildiğinde Sözün akışının bozulmaması için bu husus bir ara cümle ile ele alınır. Fakat konuşmacı ses tonunu kullanarak birçok ara cümleler kullanabilir ve buna rağmen Sözün akışında bir kopukluk meydana gelmez.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder