KUR'AN'DA KIRAAT FARKLILIKLARI YÜZÜNDEN YAPISI VE MANASI DEĞİŞEN KELİMELER:
(37.YAZI)
ÖRNEK 246
En'am süresi "...Meyve verirken ve olgunlaştığı zaman her birinin meyvesine (ibretle) bakın..."
99 ile âyetinde bulunan "unzuru ilé semerihi" "meyvesine (ibretle) bakın " kelimesini, Kisai "unzuru ilé sumurihi" "meyvelerine (ibretle) bakın" yani çoğul olarak okumuştur.
ÖRNEK 247
En'am süresi "...Allah mesajını kime vereceğini daha iyi bilir..."
124. âyetinde bulunan "riséletehu" "mesajını" kelimesini, Kisai "risélétehu" "mesajlarını" yani çoğul olarak olmuştur.
ÖRNEK 248
En'am süresi "Allah onların hepsini bir araya topladığı gün... 128. âyetinde bulunan "ve yevme yehşuruhum cemian" " (Allah) onlarıın hepsini bir araya topladığı gün" kelimesini, Kisai "ve yevme nehşuruhum cemian" "onların hepsini bir araya topladığımız gün" olarak okumuştur.
ÖRNEK 249
Araf süresi "Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve oradan diriltilip çıkarılacaksınız" dedi. 25. âyetinde bulunan "ve minhé tuh'racun" "ve oradan diriltilip çıkarılacaksınız" kelimesini, Kisai "ve minhé tehrucun" "ve oradan dirilip çıkacaksınız" olarak okumuştur.
ÖRNEK 250
Araf süresi "Bizim âyetlerimizi yalanlayıp da onlara karşı kibirlenenler var ya işte onlara sema'nın kapıları açtırılmayacak..." 40. ayetinde bulunan "lé tufettehu lehum ebvébussémei" " " "semanın kapıları onlara açtırılmayacak" kelimesini, Kisai "lé tuftehu lehum ebvébusseméi" "semanın kapıları onlara açılmayacak" olarak olmuştur.
ÖRNEK 251
Enbiya süresi
"Biz, senden önce de, kendilerine vahiy verdiğimiz kişilerden başkasını Resul olarak göndermedik.
Eğer bilmiyorsanız Kur'an ehline sorunuz" 7. âyetinde bulunan "nuhi ileyhim" "kendilerine vahyettiğimiz" kelimesini, Ebu Amir "yuha ileyhim" (Allah tarafından) kendilerine vahyedilen" olarak olmuştur.
Aynı zamanda Kur'an'da bulunan bütün "rıcélen nuhi ileyhim" "kendilerine vahyettiğimiz erkekler" kelimelerini kıraat âlimi Âsım'dan başka bütün kıraat imamları "rıcélen yuha ileyhim" (Allah tarafından) "kendilerine vahyedilen erkekler" olarak okumuşlardır.
ÖRNEK 253
Enbiya süresi (Resul) dedi ki: Rabbim, yerde ve gökte söylenmiş her sözü bilir. O, hakkıyla işiten ve bilendir" 4. âyetinde bulunan "kâle" (Resul) dedi ki: kelimesini, Ebu Amir "kul" "(Ey Resul! ) de ki:
Rabbim, yerde ve gökte söylenmiş her sözü bilir" olarak okumuştur.
ÖRNEK 254
Enbiya Suresi "Düşün o günü ki, yazılı kitapların sahifelerini dürer gibi göğü toplayıp düreriz" 104. âyetinde bulunan "kütüb" "kitaplar" kelimesini, Ebu Amir "kitab" yani tekil olarak okumuştur.
o zaman ayetin manası şöyle oluyor.
"Düşün o günü ki yazılı kitabın sahifelerini dürer gibi göğü toplayıp düreriz"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder