30 Mayıs 2018 Çarşamba

KUR'AN'DA ALLAH, RESUL VE VAHİY BAĞLAMINDA KULLANILAN KAVRAMLAR
(4.YAZI)
"Allah, Resul (Elçi) ve vahiy" bağlamında kullanılan kavramlardan biri de "kitab-ı okuma" dır.
 ALLAH İÇİN KULLANILDIĞI ÂYETLER:
 "Ey Resul! Bu söylenenleri biz sana âyetlerden ve hikmet dolu Kur'an'dan okuyoruz"
(Âli İmran, 58)
"Şüphesiz onu, toplamak ve onu okutmak bize aittir. O halde, biz onu okuduğumuz zaman, sen onun okunuşunu takip et. Sonra şüphen olmasın ki, onu açıklamak da bize aittir"
(Kiyame, 17, 18, 19)
 RESUL İÇİN KULLANILDIĞI ÂYETLER:
 "Nitekim kendi içinizden size ayetlerimizi okuyan, sizi kötülüklerden arındıran, size kitabı ve hikmeti öğreten, bilmediklerinizi belleten bir Resul gönderdik"
 (Bakara, 151)
"Andolsun ki içlerinden, kendilerine Allah'ın ayetlerini okuyan (kötülüklerden ve şirkten) kendilerini temizleyen, kendilerine kitap ve hikmeti öğreten bir
"RESÜL" göndermekle Allah,  müminlere büyük bir lütufta bulunmuştur. Halbuki daha önce onlar apaçık bir sapıklık içindeydiler"
( Âli İmran, 164)
 Resul'ün  insanları kötülüklerden temizlemesi,  kitabı ve hikmeti öğretmesi tamamen vahiy ile alakalı bir keyfiyyettir.
Bundan dolayı söz konusu âyetlerde her zaman RESUL kavramı geçmektedir.
 Çünkü vahiy'den bağımsız yani Kur'an olmadan   Nebi (as) bile hidayet bulamaz.
Hidayet vahiy sayesindedir.
" Ey Resul! De ki: Eğer (haktan) saparsam,  kendi aleyhime (benden kaynaklanan bir şeyden dolayı) sapmış olurum.  Eğer hidayeti bulursam,  bu da Rabb'imin Bana vahyettiği Kur'an sayesindedir"
( Sebe, 50)
 Yani aslında insanlarla beraber Resulü (Elçi'yi) de hidayete ulaştıran vahiy'dir yani  okuduğu Kur'an'dır.
 Vahiy'den bağımsız olarak hiç kimse hidayet bulamaz.
Dolayısıyla hidayet, Emevi- Abbasi- uydurma  rivayetlerinden değil, Resul'ün  kendisine indirilen ve dilinde hayat bulan vahiy'den doğmaktadır.
",,,,,De ki: Hidayet ancak Allah'ın yoludur. Sana gelen bu ilimden sonra onların arzularına uyacak olursan,  andolsun ki, Allah'tan sana  ne bir dost ne de bir yardımcı vardır"
( Bakara, 120)
"Beni yaratan ve bana doğru yolu gösteren odur"
( Şuara, 78)
" Ben Rabbime gidiyorum, O bana(vahiy ile)  doğru yolu gösterecektir"
( Saffat, 99)
"İşte bütün o Resuller Allah'ın hidayet ettiği kimselerdir. Sen de onların (tevhid) yoluna uy,,," (En'am,  90 )
Yani ümmeti rivayetlerin karanlığına  mahkum eden en büyük  cehalet ve küfür Allah Resulü'nü Kur'an'dan koparmak olmuştur.
 Dolayısıyla kitabı okuma ile ilgili bütün âyetlerde  RESUL kavramını görüyoruz.
Bir iki örnek daha vererek başka bir kavrama geçelim.
"İşte o apaçık delil,  Allah tarafından gönderilen ve en doğru hükümleri içine alan tertemiz sahifeleri OKUYAN bir elçidir"
(Beyine, 2,3)
" BANA KUR'AN OKUMAM EMROLUNDU. Artık kim doğru yola gelirse, yalnız kendisi için gelmiş olur. Kim de saparsa ona de ki: Ben sadece (vahiy ile) uyarıyorlardanım"
 (Neml,  92 )
Allah'ın Resulleri sadece ve sadece  vahiy'le ikaz ederler.  Kendilerinden bir şey ekleyemez vahiy'den bir şey çıkaramazlar.
 "Biz onların dediklerini çok iyi biliriz. Sen onların üzerinde bir zorlayıcı değilsin. Tehdidimden korkanlara Kur'an ile öğüt verir"
(Kaf, 45)
  Rablerinin huzurunda toplanacaklarından korkanları ( o güne iman edenleri) Kur'an ile uyar,,,,,"
( Enam, 51)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder