7 Ocak 2019 Pazartesi

MOLLA KABID:
 Kabıd,  Hz. İsa'nın Muhammed'den daha üstün olduğu yolunda iddialar ortaya atmış, bu iddiaları çeşitli yerlerde yaymaya  başlamıştır.  Onun görüşlerini ulu orta halk arasında dile getirmesi ve bazı kimselerin zihinlerini  karıştırması âlimleri harekete geçirmiş ve kâbıd 8 Safer 934 (3 Kasım 1527) tarihinde Divan-ı Hümayun'a sevk edilmiştir.
 Veziri Âzam makbul İbrahim Paşa, meseleyi çözmeleri için
 Rumeli kazaskeri Fenerizâde Muhyittin Çelebi ile Anadolu kazaskeri Kâdir-i Çelebi'yi  görevlendirmiş,
Kâbıd kazaskerlere  âyet ve hadisler çerçevesinde iddiasını tekrarlamış, fakat kazaskerler bu iddiaları tatminkâr bir şekilde cevaplandıramamış, aksine öfkelenerek onu tehdit  etmişlerdir.
Bunun üzerine Veziri Azam ilmi yetersizlikleri yüzünden kazaskerleri şiddetle eleştirmiş  ve bağırıp çağırmanın  âcizlik alâmeti sayıldığını, ilim ehline  yakışanın delillerle meseleyi çözmek olduğunu söylemiştir.
 Ardından Kâbıd hüküm  verilmeksizin hapse  konulmuştur.
 Bu sırada durumu kafes arkasından takip eden Kanuni Sultan Süleyman İbrahim Paşa'yı çağırarak Kâbıd'ın fikirlerinin  cevaplandırılmayıp hakkından gelinememiş  olmasından duyduğu rahatsızlığı ifade etmiş ve hemen yeni bir mahkeme oluşturulmasını  istemiştir.
 İbrahim Paşa,
ertesi gün Şeyhülislam Kemal Paşazade ile İstanbul kadısı Sadettin Efendi'yi  davet ederek Divan-ı Hümayun'da  yeni bir mahkeme kurmuştur.
 Kemal Paşazade önce kabıd'ın fikirlerini dinlemiş ardından onun dayandığı Kur'an ayetleri ve hadisleri yanlış anladığını göstermiş, ileri sürdüğü delilerin tutarsızlığını  ortaya koymuştur.
 Bunun üzerine Kâbıd söyleyecek bir şey bulamamıştır.
 Şeyhülislam, Kâbıd'ın zındıklık suçu istediğini belirten fetvasını vermiş, Kadı  Sadettin de onun iddiasından vaz geçip Ehli sünnet inancına dönmeye davet etmiştir.
Ancak Kâbıd buna yanaşmayınca  idamına hükmetmiş ve boynu vurmuştur.
(DİA, cilt, 30, sayfa, 254)
CEVAP:
Allah'tan korkmaz cahil yobazlar.
Halbuki siz 1400 seneden beri Kur'an'dan hiçbir deliliniz olmadığı halde Muhammed (Aleyhisselam) ı  bütün elçilerden  daha üstün görüyorsunuz.
 Allah'ın elçileri arasında ayrım yapmak doğru mu?
 İsa (Aleyhisselam)'ı Muhammed (aleyhisselam)dan üstün görmek suç mudur ki, cezası idam olsun?
Ehli sünnet din midir ki ona davet ediyorsunuz?
Halbuki Allah'ın âyetleriyle alay etmenin bile  cezası  ölüm değildir.
İşte âyet, hemde Medine'de Müslümanların güçlü olduğu bir dönemde nazil olmuş.
"O ( Allah) kitap'ta  size şöyle indirmiştir ki:  Allah'ın âyetlerinin  inkar edildiğini yahut onlarla alay edildiğini işittiğiniz zaman,  onlar bundan başka bir söze  dalıncaya (konuya geçinceye) kadar kâfirlerle beraber oturmayın yoksa siz de onlar gibi olursunuz.
 Elbette Allah, münafıkları ve kafirleri cehennemde bir araya getirecektir"
(Nisa, 140)
Ben Osmanlı ulemasının molla Kâbıd'ın iddiasına karşı Kur'andan  cevap getirdiklerine  inanmıyorum.
Kur'an'ı Mübin'e  baktığımızda Allah elçilerinin içinde  İbrahim (as) dan daha üstün bir elçi göremeyiz.
 Allah elçilerinin içinde Muhammed (Aleyhisselam) en üstün elçidir diyen cahillere  karşı, en üstün elçi İsa (Aleyhisselam) dır deme hakkı vardır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder