24 Ağustos 2017 Perşembe

YETER ARTIK, ALLAH'TAN KORKUN.
Devletin, vatandaşını  maddi ve manevi olarak etkileyecek sahtekarlığa karşı  koruma görevi yok mudur?
Bunu gerçekten öğrenmek istediğimden dolayı soruyorum.
Diyanet İşleri başkanlığının görevi nedir?
Neden bu din tüccarlarına karşı hiçbir şey yapmıyor.
Halbuki diyanet İşleri başkanlığının kuruluş amacı
"Din konusunda vatandaşları doğru bilgilerle   aydınlatmak" değil mi?
 Biz, Diyanet işleri başkanlığı Kur'an'ı ve Allah Resulü'nü temsil etsin demiyoruz.
Zaten böyle bir şey de mümkün değildir.
En azından Emevi Abbasi imalatı hurafe Ehli sünnet dininin ilkeleri olan "Kur'an, sünnet, icma ve kıyas-ı fukahâ" ya göre görevini yerine getirsin
Madem dininizin birinci kaynağı Kur'an'dır.
O halde size soruyorum,
Dini rant ve menfaat aracı olarak kullanmak,  Ümmi insanları Allah ile  aldatmak, Allah Resulü'nü dünya hayatına âlet etmek,uydurma ve hurafe rivayetlerle Allah Resulü'ne hakaret etmek, din satarak dünyalık elde etmek" Kur'an'da ve sünnette var mı?
Rahman ve Rahim olan Allah Kur'an'ı Mübin'de ne buyuruyor.
",,,,,Âyetlerimi az bir karşılık ile satmayın,,,"
(Bakara, 41)
"Allah'ın indirdiği kitaptan bir şeyi gizleyip onu az bir değer ile değişenler yok mu, İşte onların yiyip de karınlarına doldurdukları, ateşten başka bir şey değildir.
 Kıyamet günü Allah ne kendileriyle konuşur ve ne de onları temize çıkarır. Orada onlar için can yakıcı bir azap vardır"
(Bakara, 174)
Yani şarlatan din tüccarı   kalkmış, "Allah Resulü'nün sözde  kılını yıkamış su satıyor, Allah Resulü'nün uydurma ayakkabısını pazarlıyor, kabir azabına dayanıklı kefen satıyor,
Kur'an ilmine ve hikmetine aykırı  saçma sapan "dua ve salavat kitaplarını" hiç bir denetime takılmadan dağıtıyor.
Kur'an tarafından koruma altına alınmış olmasına rağmen ahmakça uydurulmuş  rivayetlerlerle Allah Resulü'nün şahsiyetine hakaretler ediyor.
Allah'ı, O'nun  Elçisini, Dini, imanı, kitabı ve bütün  mukaddes  değerleri istismar ederek milleti aldatıyor.
Kur'an gibi bir değere sahip olan ümmete yirmi birinci asırda  orta çağ karanlığını ve cehaletini satarak yobaz ve gerici bir neslin ortaya çıkması için çalıyor.
Hurafe ve ahmakça hikayeler  anlatarak  ümmetin aklı ile alay ediyor.
Yani bu orta çağ karanlığından gelmiş olan kapkara cahile dur demek için daha ne bekleniyor.
Bu milleti aldatmak ve saptırmak için daha ne yapsın?
 Ben bu hurafecilere karşı kanuni veya kaba kuvvet  kullanılsın demiyorum.
Sizin diyanetinizin, İlahiyatçılarınızın bu yalancılara karşı söyleyecek bir sözleri, ortaya koyacak bir bilgileri mevcut değil mi ?
Allah Resulü ve temsil ettiği vahiy  bizim  anamızdan, çoluk çocuğumuzdan daha değerli değil mi?
Allah Resulü Muhammed ( Aleyhisselam) sizin tahtınızdan, makam ve mertebenizden, dünya saltanatınızdan daha şerefli bir değer taşımıyor mu?
İzzet ve şeref tümüyle  Allah ve Resulü'nün yanında bulunmuyor mu?
Allah'ın  ve Resulü'nün rızası sahip olduğunuz refah ve geçici dünya hayatından daha üstün değil mi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder