14 Ağustos 2017 Pazartesi

ŞİA VE EHLİ SÜNNET ÂLİMLERİNİN!!! EN BÜYÜK GÜNAHLARI NEDİR?
Muvahhid bir arkadaş
"Sia ve Ehli sünnet âlimlerinin! en büyük günahları "Hakkı batıl ile karıştırmalarıdır, bile bile hakkı gizlemeleridir"  derse, buna itiraz edilmez.
Başka bir arkadaş
"Ehli sünnet ve Şia âlimlerinin!!! en büyük günahları
"Dini bir rant ve menfaat aracı olarak kullanmalarıdır" derse, yine doğru söylemiş olur.
Başka bir muvahhidarkadaş
"Doğru yol karşılığında sapıklığı, mağfirete bedel olarak da azabı satın almalarıdır" derse, yine doğru söylemiş olur.
Kur'an ehli bir muvahhid
"Şia ve Ehli sünnet âlimlerinin!! en büyük günahları Allah'ın dinini yamuk göstermeleridir" derse, bundan şüphe edilmez.
Bir başka vicdan sahibi
 "Ehl-i sünnet ve Şia âlimlerinin!! en büyük günahları
"Allah'ın tevhid dinini paramparça etmeleridir" derse, hiç şüphesiz buda doğrudur.
Kur'an ehli bir muvahhid
"Şia ve Ehli sünnet âlimlerinin!! en büyük günahları
 "Kur'anı terk edilmiş olarak bırakmalarıdır" derse, bu söze de itiraz edilmez.
 Şuurlu bir Müslüman
 "Şia ve Ehli sünnet âlimlerinin en büyük günahları Allah'ın dinini oyun ve eğlence  edinmeleridir" derse, isabet etmiş olur.
İnsaf sahibi bir Mü'min
"Şia ve Ehli sünnet âlimlerinin!! en büyük günahları Allah'ın indirdiği kitabı sanat ve musiki haline getirmeleridir"
derse, kim ne diyebilir?
Mümin Kur'an ehli bir muvahhid "Şia ve Ehli sünnet âlimlerinin!! en büyük günahları Ümmeti Allah ile aldatmalarıdır" derse, buna da eyvallah demek lazım.
Şia ve Ehli sünnet âlimlerinin!! bu dine yaptıkları kötülükler saymakla bitmez.
Fakat ben
 "Şia ve Ehli sünnet âlimlerinin!! en büyük günahlarının Allah'ın Resulünü Kur'andan koparmaları olmuştur" diyorum.
Şia ve Ehli sünnet âlimlerinin!!  en büyük cinayetleri Allah'ın Elçisini  vahiy'den koparıp uydurma ve yalan rivayetlere eklemeleri olmuştur.
Allah'ın insanlara rahmet olarak gönderdiği Allah'ın Resulü,
Uydurma ve ahmaklık dolu hurafeler sayesinde "Barbar, katı yürekli,
merhametsiz, namaz kılanın önünde geçen bir çocuğa beddua eden, namaz kılmayanları tekfir eden, camiye ve cemaate gitmeyenlerin evlerini yakmaya yeltenen, kanını ve bevlini insanlara içiren,
sol elle yemek yiyemeyen bir çocuğa bile  beddua edip kötürüm haline getiren" biri olarak ortaya konulmuştur.
Dolayısıyla Buhari, Müslim, Tirmizi, Ebu Davud, Nesai, mâlik, Şia ve Ehli sünnet Allah'ın Resulünü gerçek olarak tanıyamazlar.
Allah Resulü'nün makam ve mertebesini, değer ve kıymetini, şeref ve onurunu  sadece Kur'an ehli muvahhidler bilir.
Allah Resulü'nü Kur'an'dan tanımayanlar onu gerçek anlamda idrak edemezler.
Allah Resulü ve diğer Elçilerle alakalı gerçek ve sahih bilgiyi yalnız Kur'an verebilir.
"Kafirler: Sen Resul olarak gönderilmiş bir kimse değilsin, derler.
De ki: Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah ve yanında Kitab-ın bilgisi olan (Kur'an ehli muvahhidler)yeter"
(Ra'd, 43)
Dolayısıyla kim Allah Resulü ile birlikte diğer Elçilerin kadir ve kıymetini bilmek isterse Kur'andan başka gidecek bir kaynağı yoktur.
Sözün özü,
"Miras olarak, Şia ve Ehli sünnet âlimlerinden  bu ümmete hurafe ve yalanlardan başka bir şey kalmadı"
Ehl-i sünnet ve Şia,  ümmeti kitapsız muhafazakar yaptılar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder