İNSANLIK TARİHİNİN İLERİ GELEN MÜŞRİKLERİ:
Aslında iman olmadan şirk olmaz.
Müşrik olabilmek için ilk önce Mü'min olmak gerekir.
"Onların çoğu, ancak şirk koşarak Allah'a iman ederler" (Yusuf, 106)
Elçilerin gönderildiği bütün ülkelerin halkları müşrikti yani bu halkların hepsi Allah'a iman ederlerdi.
Fakat İlahları ve Evliyayı Allah ile kendi aralarında şefaatçi(Yunus, 18) ve Allah'a yakınlaştırıcı
(Zümer, 3) olarak görüyorlardı.
Fakat bir türlü ataların uydurma şirk dinini bırakıp indirilen vahiy dinini kabul etmeye yanaşmıyorlardı.
Dünyada en zor şey ataların uydurma dinine bağlı olan birine vahiy dinini kabul ettirmeye çalışmaktır.
"İndirilen vahiy dini müşriklere son derece ağır gelir"
(Şura, 13)
"Senden önce de hangi memlekete bir uyarıcı göndermişsek mutlaka oranın varlıklıları: Babalarımızıbir din üzerinde bulduk, biz de onların izlerine uyarız, derlerdi"
( Zuhruf, 23)
( Elçileri ) Ben size, babalarınızı üzerinde bulduğunuz dinden daha doğrusunu getirmişsem ( yinemi bana uymazsınız? deyince, dedilerki:
Doğrusu biz sizinle gönderilen şeyi ( Tevhid'i) inkar ediyoruz"
( Zuhruf, 24)
Bu konuda onlarca ayet vardır.
"Onlara ( müşriklere) Allah'ın indirdiğine uyun, denildiği zaman onlar, " Hayır! Biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz yola uyarız" derler. Ya ataları bir şey anlamamış, doğruyu da bulamamış idiyseler?"
( Bakara, 170)
Tarihte Allah'ın emrine karşı gelerek ilk şirk koşup doğru yoldan ayrılan iblis olmuştur.
(Kehf, 50)
Aslında iblis hiçbir zaman Allah'a olan imanını kaybetmedi .
iblis'in her cümlesinin ilk kelimesi "Rabbim" dir.
Müşrikler de böyledir, Allah'ın tevhid dinine karşı gelirler ama sabahtan akşama kadar tesbih çekip zikir ederler.
Nuh ( Aleyhisselam) ın kavmi müşrik idi, bütün yalvarlamalarına rağmen Nuh (as) ın oğlu ve hanımı da müşriklerin arasında kalmayı ve boğulmayı tercih ettiler.
Müşriklere karşı tarihin en sert mücadelesini İbrahim ( Aleyhisselam) yapmıştır.
İbrahim ( Aleyhisselam) Tevhid dininin büyük babasıdır.
Bütün çaba ve yoğun dâvetine rağmen İbrahim ( Aleyhisselam) ın babası tevhid dinini kabul etmeye yanaşmadı.
İbrahim gibi bir elçinin babasına duası ve şefaati fayda vermedi.
Hud ( Aleyhisselam) ın kavmi Âd, Salih( Aleyhisselam) ın kavmi, Semud, Şuayb( Aleyhisselam) ın kavmi Eyke halkı müşrik idiler.
Musa ( aleyhisselam) ın kavmi İsrailoğulları büyük korku ve endişeden sonra denizi geçer geçmez şirk damarları harekete geçti.
Başlarında bulunan Hz Harun ( Aleyhisselam) ın bütün engellemelerine rağmen Samirinin altından buzağısına kulluk ettiler. İsrailoğullarının buzağıya tapmaları Musa (aleyhisselam) ı son derece üzmüş ve sinirlendirmişti.
Hz Harun'un saçından ve sakalından tutup sürüklemişti.(Âraf, 150, Tâhâ, 94)
Firavun kendini ilah ve yüce rab ilan etmişti.
Karun ve Haman son ana kadar şirk'ten ayrılmadılar.
Süleyman (Aleyhisselam) a teslim olan Kralliçe Belkıs'in milleti de güneşe tapıyordu.
İsa (Aleyhisselam) dan hemen sonra çağdışı pavlus tevhid akidesini dejenere ederek şirkin egemenliğini kurdu.
Muhammed ( Aleyhisselam) ın kavmi olan Mekke İlahların ve evliyaların uydurma dinine bağlı olarak yaşayan dinlerinden asla taviz vermeyen dindar bir toplum idiler.
İleri gelenleri Ebu Cehil, Allah Resulü'nün amcası Ebu leheb, Halid bin Velid'in babası Velid bin Muğire, As bin Vail idi.
Muhyiddin-i Arabi, Bayezit-i Bestami, Celaleddin-i Rumi, Şemsi Tebriz-i birer tevhid düşmanı hulul inancının misyonerleri idiler.
Bu Kur'an düşmanı hululiyyecileri sevenlerde şirk'ten uzak bir mesafede bulunmuyorlar.
Allah'ın tevhid dininin son ve en büyük temsilcisi olan Kuran'ı es geçerek, insanları Allah'ın yolundan saptıran mezhep müçtehitleri de aynı kategoride değerlendirilmelidir.
Allah'ın tevhid sistemini paramparça eden, insanları aldatan, dini rant ve menfaat aracı olarak kullanan bütün cemaat liderleri müşrik sayılmalıdır.
Kur'an, ilim, hikmet, akıl, tefekkür ve sorgulama düşmanı olan bütün tarikat şeyhleri ve müritleri müşriktir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder