25 Haziran 2021 Cuma
ÂYETLERİ GİZLEYENLERE LÂNET VARDIR. Aslında düşünen, aklı başında ve sağlıklı bir zihin yapısına sahip olan insanlar Allah'ın hidayet ve rahmet yolu olan vahye rahatlıkla ulaşabilirler.Fakat ümmi insanları Allah'ın tevhit yolundan engelleyen aşağılık din!!adamları büyük bir sorun oluşturmaktadır.Eğer müşrik din adamları yani uydurma dinin menfaat devşiren Kur'an düşmanı dincileri olmazsa ümmi halkın hidayete kavuşması çok kolay olacaktır.İnsanların vahye ulaşmasının önünde en önemli engel vahiy düşmanı din adamlarıdır. İşte bu yüzden, aynen Kur'an gibi, indirilen bütün vahiy'ler, tarih boyunca insanları Allah'ın hidayet yolundan engelleyen ve Allah'ın dosdoğru yolunu yamuk gösteren din adamlarını sürekli şikayet eder ve en sert tepkiyi bunlara gösterir.Kur'an'da bir çok âyet bu ahlaksız dincileri lânetler.Şia ve Ehli Sünnet din adamları da son vahye aynı ihaneti yaptıklarından dolayı lanetlenmişlerdir.Hatta Şia ve Ehli Sünnet din adamları Yahudi ve Hristiyan din adamlarını aşarak insanları Allah'ın dosdoğru yolu olan Kur'an'dan o derece engellemişler ki, bu ümmet Kur'an'ın en önemli meselesini bilmezken, rivayetlerin en yalan olanını bilmeyen yoktur.Mesela:Bu ümmet şirk'in en önemli günah ve en büyük zulüm olduğunu bilmezken tuvalete sol ayakla girip sağ ayakla çıkmanın gerektiğini bilmeyen yok gibidir.Ben dünya hayatında Şii ve Sünni din adamları kadar Kur'an'a karşı cahil ve onu umursamaz bir millet olacağına ihtimal vermiyorum.Bir millet kutsal kitabına karşı nasıl bu kadar lakayd ve vurdumduymaz olabilir?Daha doğrusu bir milletin din adamları, Allah'ın kitabına ve o kitaba sahip çıkan muvahhidlere nasıl bu kadar düşmanlık besleyebilir? Kur'an'a baktığımızda Allah Elçilerinin vahyi tebliğ esnasında bir menfaat beklentisi içinde olmadıklarını tekrar tekrar vurgulamaları dinin nasıl büyük bir rant kapısı olduğunu ortaya koyuyor.Din adamları her zaman dini, dünyalık elde etmek için hiç çekinmeden kullandılar. Konu ile ilgili bir kaç âyet"Elinizdekini (Tevrat'ın aslını) tasdik edici olarak indirdiğime(Kur'an'a) iman edin. Sakın onu inkar edenlerin ilki olmayın! ÂYETLERİMİ az bir karşılık ile satmayın, yalnız benden korkun. Bilerek hakkı bâtıl ile karıştırmayın, bile bile hakkı gizlemeyin" (Bakara- 41,42) "İndirdiğimiz açık delilleri ve hidayet yolunu -kitapta onu insanlara apaçık göstermemizden sonra- gizleyenler yok mu, işte onlara hem Allah hem de bütün lanet ediciler lanet ederler. Ancak tevbe edip durumlarını düzeltenler ve gerçeği açıkça ortaya koyanlar başkadır.Zira ben onların tevbelerini kabul ederim. Ben tevbeyi çok kabul eden ve çokça merhamet edenim" (Bakara-159,160) "Âyetlerimizi inkar etmiş ve kafir olarak ölmüşlere gelince, işte Allah'ın, meleklerin ve tüm insanların laneti onların üzerindedir.Onlar ebediyen lanet içinde kalırlar. Artık ne azapları hafifletilir ne de onların yüzlerine bakılır. "İlahınız bir tek Allah'tır. O'ndan başka ilah yoktur. O Rahmandır, Rahimdir" (Bakara-161, 162,163) "Allah'ın indirdiği kitaptan bir şeyi gizleyip onu az bir değer ile değişenler yok mu, işte onların yiyip de karınlarına doldurdukları ateşten başka bir şey değildir.Kıyamet günü Allah ne kendileriyle konuşur ve ne de onları temize çıkarır. Orada onlar için can yakıcı bir azap vardır.Onlar doğru yok karşılığında sapıklığı, mağfirete bedel olarak da azabı satın almış kimselerdir. Onlar ateşe karşı ne kadar dayanıklıdırlar.O azabın sebebi Allah'ın kitabı hak olarak indirmiş olmasıdır. (Buna rağmen onlar mezheplerine göre yorum yapıp) kitapta ayrılığa düşenler, elbette derin bir çukurun (anlaşmazlığın) içine düşmüşlerdir"(Bakara- 174, 175, 176) "Ey ehli kitap! (din adamları) Neden doğruyu eğriye karıştırıyor ve bile bile gerçeği gizliyorsunuz?(Âli İmran-71)Allah tarafından indirilen vahyi gizleme ve onu yamuk ve eksik gösterme din adamları ile ilgili bir durumdur.Ümmi halkın böyle bir şey yapması mümkün değildir. "Ehli kitaptan bir grup, okuduklarını kitaptan sanasınız diye kitabı okurken dillerini eğip bükerler. Halbuki okudukları kitap'tan değildir. Söyledikleri Allah katından olmadığı halde: Bu Allah katındandır, derler. Onlar bile bile Allah'a iftira ediyorlar. (Âli İmran- 78)Şia ve Ehl-i Sünnet âlimleri Nebi (a.s) adına iftira olan hadisleri âyet okur gibi telaffuz ederler.Okudukları hurafe ve yalanları öyle süsleyerek okurlar ki, Kur'an'ı iyi bilmeyen ümmi halk onların Allah'ın kitabını okuduklarını zanneder. "Allah kendilerine kitap verilenlerden, onu mutlaka insanlara açıklayacaksınız, onu gizlemeyeceksiniz" diyerek söz almıştı. Onlar ise bu emri kulak ardı ettiler, onu az bir dünyalığa değiştiler. Yaptıkları alışveriş ne kadar kötü oldu"(Âli İmran- 187)"Eğer ehli kitap,(din adamları) iman edip kötülüklerden sakınsalardı, herhalde geçmiş kötülüklerini örter ve onları nimeti bol cennetlere sokardık. Eğer onlarTevrat'ı İncil'i ve Rablerinden onlara indirilen Kur'an'ı doğru dürüst uygulasalardı, şüphesiz hem üstlerinden,hem de ayaklarının altından ( yeraltı ve yer üstü servetlerinden) istifade ederek refah içinde yaşarlardı. oOnlarda aşırılığa kaçmayan (Muvahhit) bir zümre vardır, fakat çoğunun yaptıkları ne kötüdür!" (Mâide- 66) "Ey Resul! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan O'nun elçiliğini yapmamış olursun.Allah seni insanlardan koruyacaktır. Doğrusu Allah, kafirler topluluğuna rehberlik etmez'"(Mâide, 67)Allah Resulü'ne hitap eden yani tamamen onunla ilgili olan bir âyetin sonunun "Allah kafirler topluluğunu (Kur'an'dan bağımsız) hidayete erdirmez" ile son bulması çok önemli bir olaydır.Yani Allah'ın âyetlerini gizleyen Şia ve Ehli Sünnet âlimlerinin ne kadar büyük bir vebal ve lanet altında oldukları çok açık olarak ortaya çıkıyor. "Ey kitap ehli! Siz, Tevrat'ı İncil'i ve Rabbinizden size indirileni hakkıyla uygulamadıkça, doğru bir yol üzerinde değilsiniz" de.Rabbinden sana indirilen, onlardan çoğunun küfür ve azgınlığını elbette arttıracaktır. Kafirler topluluğuna üzülme"(Maide- 68) "Onların ardından da âyetleri tahrif karşılığında şu değersiz dünya malını alıp, nasıl olsa bağışlanalacağız, diyerek kitab'a varis olan bir takım kötü kimseler geldi. Onlara, ona benzer bir menfaat daha gelse onu da alırlar.(Yani din satma karşılığında hiçbir menfaati reddetmiyorlar) "Peki, kitapta Allah hakkında gerçekten başka bir şey söylemeyeceklerine dair onlardan söz alınmamış mıydı ve onlar kitaptakini okumamışlar mıydı?Ahiret yurdu muttakiler için daha hayırlıdır. Hâlâ aklınız ermiyor mu?Kitaba sımsıkı sarılıp salat'ı ikame edenler var ya, İşte biz böyle islah edicilerin mükafatlarını zayi etmeyiz"(Âraf-169) "Onlara, kendisine âyetlerimizden verdiğimiz ve fakat onlardan sarılıp çıkan o yüzden de şeytanın takibine uğrayan ve sonunda azgınlardan olan kimsenin haberini oku" "Dileseydik elbette onu bu ayetler sayesinde yükseltirdik. Fakat o, dünyaya saplandı ve hevesinin peşine düştü. Onun durumu tıpkı köpeğin durumuna benzer: Üstüne varsan da dilini çıkarıp solur, bıraksan da dilini sarkıtıp solur. İşte ayetlerimizi yalanlayan kavmin durumu böyledir. Kıssası anlat belki düşünürler. Âyetlerimizi yalanlayan ve kendilerine zulmetmiş olan kavmin durumu ne kötüdür" (Âraf- 175, 176) "Yahudiler Allah'a bırakıp bilginlerini (hamamlarını) (Hıristiyanlar) da rahiplerini ve Meryem oğlu Mesih'i rab edindiler. Halbuki onları ancak tek ilâh'a kulluk etmeleri emrolundu. O'ndan başka ilah yoktur. O bunların ortak koştukları şeylerden uzaktır"(Tevbe-31) "Ey iman edenler! (Biliniz ki), hahamlardan ve rahiplerden birçoğu insanların mallarını haksız yollardan yerler ve insanları Allah yolunda engellerler. Altın ve gümüş'ü yığıp da onları Allah yolunda harcamayanlar yok mu, işte onlara elem verici bir azap müjdele!Yukarıdaki âyetin,"Ey iman edenler! diyerek başlaması çok ilginçtir. Yani Yahudi ve Hristiyan din adamları nasıl din, iman diyerek milleti soymuşlarsa,"Ey son vahyin muhatapları!Sizde kendinize dikkat edin, din adamları sizi Allah ile aldatmasın" demek istenmiştir."De ki: Ey ehli kitap! Gerçeği görüp bildiğiniz halde niçin Allah'ın yolunu eğri göstermeye yeltenerek müminleri Allah yolundan çevirmeye kalkışıyorsunuz? Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir. (Âli İmran- 99) "İnkâr edip de insanları Allah yolundan alıkoyanlar var ya, işte onlara yapmakta oldukları bozgunculuklar sebebiyle, azaplarını kat kat arttıracağız" (Nahl-58)"İnkar edenlerin ve Allah yolundan alıkoyanların bütün amellerini Allah boşa çıkarmıştır"(Muhammed, 1)"İnkâr edenler, Allah yolundan alıkoyanlar ve kendilerine doğru yol belli olduktan sonra Elçiye karşı gelenler,Allah'a hiçbir zarar veremezler. Allah onların yaptıklarını boşa çıkaracaktır"(Muhammed, 32) "Ey iman edenler! Allah'a itaat edin, Elçiye itaat edin. işlerinizi boşa çıkarmayın. İnkâr edip Allah yolundan alıkoyanlar ve sonra da kafir olarak ölenleri Allah asla bağışlamaz"(Muhammed-33, 34)"Tevrat'la yükümlü tutulup da onunla amel etmeyenlerin durumu, ciltlerce kitap taşıyan merkebin durumu gibidir. Allah'ın ayetlerini yalanlamış olan kavmin durumu ne kötüdür! Allah zalimler topluluğunu doğru yola iletmez"(Cuma- 5)Aslında hiçbir Yahudi âlimi Tevrat'ı yalanlamaz, Şia ve Ehli Sünnet dininin âlimlerinin yaptığı gibi onu bir kenara atarak zerre kadar değeri olmayan yalan ve uydurma rivayetlerin peşine düşer.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder