17 Haziran 2021 Perşembe
ARKADAŞLARDAN GELEN YORUMLAR(39.YAZI)"Değerli hocam elinize sağlık. İslam şekilsellik, ritüeller dini değil, salih amel dinidir.İbadetlerin esas amacı insanları hayırlı ve salih ameller yapmaya yönlendirmeleridir. Yoksa amaçsız ritüeller olmaktan öteye geçemezler.En önemli ibadet Kur'an'ı kendi dilinden anlayarak okumaktır.''Kitap'tan sana vahyedileni oku...'' (Ankebût-45)bunu vurgular.Kur'an'ı bağlam ve bütünlüğü içinde anlayarak okuduğunuzda, işte dinimizin ritüele dayalı, şekillere indirgenemeyecek bir ibadet-amel bütünlüğü içinde Allah'a kulluk anlayışına sahip olmamızı istediğini görebiliriz.O yüzden Kur'an ibadetlerin tüm ayrıntılarını vermez.Ana hatlarıyla ne olduğu anlatılır, ana amacın ibadetin ruhu olduğuna vurgu yapar.İslam, ibadetleri sadece namaz, oruç, hac v.b. ile sınırlamaz.Hayatın tamamını ibadet olarak yaşamamızı emreder.Kur'an hayat kitabıdır.Hayata dair hertürlü iyilik ve sâlih amel yani yardımlaşmak, dürüstlük, sözünde durmak, adaletli olmak, yapmayacağı şeyleri söylememek, kalp kırmamak, alay etmemek, kötü söz söylememek, haram yememek, ölçüde tartıda doğru olmak, hak yememek, liyâkata göre görevlendirmek v.b. fiileri hayatımızda uygulayamıyorsak, ibadet ritüllerini ayrıntılı yapmamızın bir anlamı olamaz.Her tartışmada "bana namazın kılınışını Kur'an'dan anlat ta görelim" diyen zihniyet. İşte sizler sanki bir görevi yerine getiriyormuşcasına namaz kılar, eller nasıl bağlanır, iki ayak arası mesafe kaç cm olmalıdır, otururken sağ ayağın konumu nasıldır v.b şekilsellik takıntısı içinde ibadet ederseniz, dini Kur'an'daki dinden değil de, uydurma hadislerden öğrenip yaşadığınız ortaya çıkar.Namazın şekli, rek'at sayısı, kolların ve ayakların durumu kadar, Kur'an'da anlatılan ve dinimizin en önemli konusu ve yüce Allah'ın asla affetmeyeceği ŞİRK konusunu biraz anlayıp öğrenseydiniz, dinin tek kaynağı Kur'an için "yetersiz, anlaşılmaz, eksiktir, o yüzden (uydurma, hurafe, safsata, baştansona bid'at olan) hadislerin açıklamasına muhtaçtır, hadisler olmadan din yaşanmaz, namaz bile kılamayız" demezdiniz."Taharetin nasıl alınacağı, abdest almadan önce 40 adım atmanın gerektiği, gusletmek (basitçe yıkanıp duş almak) için bir sürü şart gerektiği" gibi safsataları dinin en önemli hadiseleri gibi görüp "obsessif kompülsif kişilik bozukluğu" örnekleri sunacağınıza, "iyilik nasıl yapılır, nasıl yardımlaşılır, infak etmenin Kur'an daki önemi, şeytani dürtüyle mal biriktirmenin Allah tarafından nasıl kınandığını, ihtiyaçtan fazlasını infak etmenin'' gerçek manasını Kur'an'dan okuyarak öğrenirdiniz.Uydurma hadis ve ictihadlarda ''vermemek üzerine kurgulanmış'' zekat oranları ile sadece kendinizi kandırabilirsiniz. "Şunu yaparsam abdestim gider, şöyle durursam namazım kabul olmaz, bunu yapmazsam orucum bozulur" vb. takıntılı/obsessif ibadet etme üzerine kurulu bir din anlayışı, Allah'ın bizden beklediği ibadetin salih amel dediğimiz hayata dair uygulamalara dönüşmemesi sonucuna bizi götürür.Bunun da Allah indinde hiç bir kıymeti olamaz.Asıl olan, ibadetin şekilciliği değil, ihlas( dini Allah'a özel kılma) takva ve samimiyetle uygulanmasıdır. Amaç, salih amellere dönüşmeyi sağlayacak ibadetlerin kalitesi olmalıdır.Allah'a yönelmede birer araç olan ibadetleri nasıl ve ne şekilde yapacağımız Kur'an'da bizlere yeterli açıklamayla verilmiştir."Müslümanı yanlıştan alıkoymayan, haramdan ve günahtan uzak tutmayan, iyiliğe ve doğruya yönlendirmeyen, kısacası salih amellere dönüşmeyen her türlü ibadet boşa yapılmış eylemden öteye geçemez.Selam ve saygılar sunarım"(Faruk Fidan- Namazı Milletin Başına Bela Ettiler Sözünün Anlamı" adlı yazıya yaptığı yorum)---------------------------------------------------"Kuran'ı anlamak zor değil.İmam hatip, ilahiyat okumadım ve arapçanında â'sını bile bilmem ama Allahıma şükür, Kuran'ı anlayan bir müslümanım.Çünkü ben Kur'an'ı,daima anlamak niyetiyle okurum, anlamak içinde zeki olmaya gerek yok, ben Kur'an'ı anlamıyorum diyenin asla mazereti olamaz.Sözü şuraya getirmek istiyorum: Önemli olan, bir an önce ön yargı ve ezberleri bir keenara bırakıp, anlayarak ve tefekkür ederek iyi niyetle Kur'an okumaktır.Ali hocam! Sizin dediğiniz bu prof.larda, müctehidlerde, iyi niyet ve tefekkür yoktur.(Fazıl Uğur-"Mekke'de Yaşamak Kur'an Ehl-i Muvahhidlere Haramdır" adlı yazıya yaptığı yorum)-----------------------------------------------------!"Ali Aydın abi!Selamlar, kalemine yüreğine sağlık! Mekke halkını bilmem ama biz kur'an ehli muvahhidler, kendi ülkemizde bulunan müşrik kafa yapısı ile büyük mücadele vermezsek gidişat hiç iyi değil abi!Daha yeni bir bayanı camiye geldiği için azarlayan müşrik.Allah ve Resulü adına Buhari ve Tirmizi'den refarans veriyor oradan da bir kişi çıkıp o bayan kardeşi savunmuyor.O müşriğin ağzının payını vermiyor.Allah'a yemin olsun, aklıma Afganistan'da mollalar tarafından iftira atılıp katledilen şehid kız aklıma geldi.Kız Kur'an'dan bi kaç âyetle cevap verse, o kafa yapısında linç edecek potansiyel bir cehalet var.Ellerine bir fırsat geçse hiç çekinmezler" (Uğur Uzun- "Mekke'de Yaşamak Kur'an Ehli Muvahhidlere Haramdır" adlı yazıya yaptığı yorum)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder