2 Ekim 2017 Pazartesi

KUR'AN'DA ALLAH ELÇİLERİNİN ÖNEMİ (46. YAZI)
Allah'ın  elçisi Muhammed ( as) sadece Kur'an'ı okumuş, onu tebliğ etmiş ve yalnız ona uymuştur.
(Ey Resül! ) Kur'an'ı (okumayı, tebliğ etmeyi ve ona uymayı) sana farz kılan Allah, elbette seni yine dönülecak yere döndürecektir.
De ki: Rabbim, kimin hidayet getirdiğini ve kimin apaçık bir sapıklık içinde olduğunu en iyi bilendir"
(Kasas, 85)  Din ve hüküm, helal ve haram kılıcı olarak Allah'ın kitabından başka bir kaynak edinmek şirktir.
(Ey Resül! )Sen, bu kitabın sana vahyolunacağını ummuyordun. Bu ancak Rabbinden bir rahmet olarak gelmiştir. O halde sakın kafirlere arka çıkma"
(Kasas, 86)
"Allah'ın âyetleri sana indirildikten sonra, artık sakın onlar seni bu ayetlerden alıkoymasınlar. Rabbine davet et.
 Asla müşriklerden olma. Allah ile birlikte başka bir İlaha tabip yalvarma! O'ndan başka ilâh yoktur. O'nun zatından başka her şey yok olacaktır. hüküm onundur ve siz ancak O'na döndürüleceksiniz"
(Kasas, 87, 88)
ALLAH ELÇİLERİNİN GÖREVİ VAHYİ TEBLİĞ ETMEKTİR.
"Eğer (size tebliğ edileni) yalan sayarsanız, bilin ki sizden önceki bir çok millet de (kendilerine tebliğ edileni) yalan saymışlardı. Resüle (elçiye) düşen, yalnız açık bir tebliğdir"
(Ankebut, 18)
Bizler, son vahyin geldiği son ümmet olarak ne vahyin değerini ve ne de Allah ELÇİLERİNİN değerini anlayamadık.
MESELA,
Allah'ın ELÇİLERİNİN birbirinden ayırdık, birine verdiğimiz önemi diğerlerine tanımadık, Allah elçisi. Muhammed (as) ı  vahiy'den kopardık ki,  bu affedilebilir önemsiz  bir cinayet değildir.
KUR'AN MADDİ ŞEYLERDE YAZILI OLAN BİR KİTAP DEĞİLDİR.
 Dolayısıyla Kur'an'a abdestsiz ve cünup olarak dokunulmaz demek Allah'a büyük bir  iftira ve karanlık  bir cehalettir.
"Hayır, o (Kur'an), kendilerine ilim verilenlerin sinelerinde yer eden apaçık âyetlerdir. Âyetlerimizi, ancak zalimler bile bile inkar ederler"
(Ankebut, 49)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder