KUR'AN'DA ALLAH ELÇİLERİNİN ÖNEMİ:
(45. YAZI)
Aslında rahmet olan Allah tarafından gelen vahiy'dir.
"Andolsun biz, ilk nesilleri yok ettikten sonra Musa'ya, -düşünüp öğüt alsınlar diye- insanlar için apaçık deliller, hidayet rehberi ve rahmet olarak o kitabı verdik"
(Kasas, 43)
Allah (cc) Kur'an'ın dörtte birini ELÇİLERİNİN hayat hikayelerine ve tevhid mücadelelerine ayırmıştır.
Bence bunun en büyük sebebi, insanlar Allah ELÇİLERİNİ KUR'AN'DAN tanımaları için bunu yapmıştır.
Çünkü Allah ELÇİLERİNİN KUR'AN'DAN tanınmaları hayati bir öneme sahiptir.
(Ey Muhammed!) Musa'ya seslendiğimiz zaman da, sen Tur'un yanında değildin. Bilakis, senden önce kendilerine uyarıcı (elçi) gelmeyen bir kavmi uyarman için Rabbinden bir rahmet olarak (orada cereyan eden hadiseleri sana bildirdik) : ola ki düşünüp öğüt alsınlar"
(Kasas, 46)
Kur'an meal ve tefsirlerinde "Resul" ve "Nebi" kavramları yerine "peygamber" kelimesinin kullanılması dini katleden büyük bir cinayet olmuştur.
Dolayısıyla "Resul" ve "Nebi" kavramları yerine hiç bir yerde "peygamber" kelimesini kullanmamak gerekiyor.
"Peygamber" kelimesinin kullanılmaya başlanması KUR'AN'DA "Nebi" ve "Resul"(elçi) ibareleri arasında bulunan sistemi darmadağın eden tarihin en tehlikeli tahrif hareketidir.
"Peygamber" kelimesini bu ümmetin başına musallat edenler Kur'an'ın bağlam ve bütünlüğünden haberleri olmamıştır.
Özellikle Kur'an'ı anlatan ve yalnız Kur'an'a iman eden muvahhidlerin "peygamber" kelimesini kullanmalarını asla kabul etmiyorum.
"Bizzat kendi yaptıklarından dolayı başlarına bir musibet geldiğinde:
Rabbimiz! Ne olurdu bize bir Resul (elçi) gönderseydin de, âyetlerine uysak ve müminlerden olsaydık! diyecek olmasalardı (seni elçi göndermezdik)"
(Kasas, 47)
Yukarıdaki âyette bulunan
",,,Ne olurdu bize bir Resul(elçi) gönderseydin de, âyetlerine uysak,,,"
cümlesi, elçilerin görevinin sadece vahyi tebliğ ile memur olduklarını apaçık olarak gösteriyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder