14 Eylül 2017 Perşembe

BİZİM RABBİMİZ KİMDİR?   (2. YAZI)
Tekvini rubibiyet  ile teşrii rubibiyet arasındaki fark şudur.
 Tekvin'i Rubibiyet'e karşı gelinmez,  tekvin'i Rubibiyet'e  karşı gelmek mümkün değildir. Mesela,
"Sonra duman halinde olan göğe yöneldi (emretti)  ona ve yerküreye, isteyerek veya istemeyerek, gelin! dedi. İkisi de isteyerek geldik dediler"
 ( Fussilet, 11)
Ama teşrii Rubibiyet'e  karşı gelinmesi mümkündür.
 Yani teşrii  kanunlar hür iradeye sahip varlıklara yöneliktir, tekvini kanunlar  ise özgür iradeye sahip olmayan varlıklara yöneliktir.
 Özgür iradeye sahip olmayan varlıklara  bir kanun, bir mesir, bir yol, bir mecra, bir kanun  yaratılmış ve bu yolda hareket etmek zorunda kalıyorlar.
Artık o yol ve kanundan  çıkıp isyan etme istidadları  bulunmuyor.
 Teşrii kanunda ise bir emir, bir ahlak ve bir  yol ortaya konuluyor.
 Allah'ın  bazı konularda emir ve tavsiyeleri oluyor.
 Kur'an'ın  bildirdiği kadarıyla hem insanlar hem cinler teşrii kanunda sorumludurlar.
"Ey cin ve insan topluluğu! İçinizden size âyetlerimi anlatan ve bu günle (kıyamet, hesap) karşılaşacağınıza dair sizi uyaran elçiler gelmedi mi?,,,,,,"
(En'am, 130)
 Çünkü kendilerine vahiy ve elçi  gelenler  özgür bir  iradeye sahiptirler.
 İnsanlar  için konulan kanunlar teşriidir.
 Mesela
 Allah(cc) insanlardan tek ve Kahhar olan yaratıcıya  şirk koşmamalarını, ana-babaya karşı  gelmemelerini, kumar oynamamalarını emrediyor.
 Onlar bu emirleri yerine getirmiyorlar.
 Çünkü özgür bir iradeye sahip bulunuyorlar. Teşrii kanunlar ve emirler,
Allah'ın teşrii  istekleri özgür iradeye sahip olan varlıklara yöneliktir.
 Hür iradelerini kendilerinden alırsa, yani zorla Allah kendi emir ve
isteklerini kabul ettirirse o zaman insan olma kimliğinden çıkmış oluyor. Yani insan olmanın bir anlamı kalmıyor.
"Eğer Rabbin dileseydi, yeryüzünde bulunanların hepsi iman ederlerdi. O halde sen, inanmaları için insanları zorlayacak mısın?"
(Yunus, 99)
Yani Rabbinin kudreti yeterken  yapmadığı bir şeyi sen  nasıl yapmaya cür'et edersin.
İnsanları özgür iradeleriyle başbaşa bırakmalısın ki, imanlarının Allah katında bir değeri olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder