14 Eylül 2017 Perşembe

HZ. ALİ'NİN İMAMETİ  MESELESİ:
10. 09. 2017 pazar günü saat 16 00 da, cem tv'de istanbul Halkalı'da büyük bir spor salonunda düzenlenen  "İmamet ve kardeşlik Bayramı Gadir'i Hum Kutlama Töreni" ni seyrediyorum.
Âyetuullah Gazvâni adında bir molla aynen şunları söyledi.
"Maide süresi 67. ayet Ali'nin vilayet ve imameti hakkında nazil olmuştur"
" Allah Resulü'nün en önemli görevi Ali Bin Ebi talibi yerine İmam ve Vâsi tayin etmesidir"
" Ali Bin Ebi Talib'in imameti bütün farzlardan daha önemlidir"
 Ehli sünnet ve Şia'dan  bir çok rivayet aktaran Ayetullah Gazvâni " Ali Bin Ebi Talib'in imameti secdenin namazdaki mesabesinde olduğunu" iddia etti.
 "Hz. Ali'nin imametine iman olmadan hiçbir ibadetin  makbul olmayacağını"
 da söyledi.
  Tabii bütün bunları söylerken Ehli sünnet ve Şia'nın  kaynaklarından birçok hadis aktardı.  Yani kendi görüşünü değil mezheplerin  bu konuya olan yaklaşımlarını ortaya koydu.   Gazvâni "Ali'nin  imameti olmadan Allah Resulü'nün elçilik görevininde tam olarak tahakkuk etmeyeceğini de  söyledi.
 Yani Allah Resulü'nün elçiliğinin  sahih  ve geçerli olması için Allah'ın emri olarak  Ali'yi mutlaka yerine imam olarak tayin etmesi gerekiyordu. (Maide, 67)
 Gazvâni konuşmasına"İslamın şartı beştir en önemlisi Ali'nin velayeti'dir" diye de ekledi.
 Ben şahsen  sürekli olarak Şia'nın televizyonlarını seyrediyorum, Âyetullah'lar tarafından  yapılan konuşmaların büyük çoğunluğu bu konu ile ilgilidir.
 Yani bu inanç imamiyye Şia'asının  genel görüşüdür.
İsna Aşeriyye Şia'sında en önemli esas Ali'nin imameti olduğu için bundan feragat etmeleri mümkün değildir.
 Daha birçok şey söyleyen Gazvâni "Allah Resulü'nden sonra Ali Bin Ebi Talib'in İmametini  kabul etmeyenin kafir olacağını" söylemeyi de unutmadı.
"Ey Resul! Rabbinden sana indirileni tebliğ et.  Eğer bunu yapmazsan O'nun elçiliğini yapmamış olursun. Allah seni insanlardan koruyacaktır.
Doğrusu Allah kâfirler topluluğunu hidayete erdirmez"
Mâide 67. ayetinin tamamen Ali'nin velayeti hakkında" geldiğini de söyledi.
 Şia'ya göre Ali'nin imameti Allah'ın varlığı ve birliği ile elçilik  misyonunun mesabesinde olan imani ve itikadi bir meseledir.
 Yani Ali'nin  imameti namaz, oruç, hac gibi ameli bir konu değildir.
 Onlara göre veda haccı dönüşünde  Maide 67 ayeti nazil olduğu zaman Allah Resulü bir hutbe irad ederek,
Ali'yi  yerine İmam ve vâsi  tayin etmiş, yüz yirmi dört bin  sahabi üç gün içinde gelerek Ali'ye biat  etmişlerdir.
Yine onlara göre Allah Resulünün vefatından sonra Sakife'de Ebu Bekir'in halife seçilmesi en büyük fitne, en acı bir  darbe ve korkunç bir  ihtilaldir.
Onlara göre Ebu Bekir'in halife seçildiği gün kadar  Şeytan hiç bir zaman sevinmemiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder