KUR'AN'IN BAĞLAM VE BÜTÜNLÜĞÜNE BİR ÖRNEK: ŞİRK,
Hadislerin dininden nefret etmeyen gerçek anlamda Allah'ın ilmi ve rahmeti, dini ve ahlakı olan Kur'an'a iman etmiş olmaz.
Veya Kur'an'ı tam olarak benimseyen, dini Allah'a özgü kılan rivayetlerin uydurma dininden nefret eder, mezheplerin dininden tiksinir.
Çünkü Hz. İsa'nın deyimi ile "aynı anda hem krala hem de Allah'a hizmet yapılmaz" aynı batında iki kalp olmaz"
(Ahzab, 4)
Kur'an'da öyle âyetler var ki, bu âyetler bir muvahhid için elmas ve pırlantalardan daha değerlidir.
Bunlardan bir tanesi şu âyettir.
"Andolsun ki, onlara iman eden bir toplum için yol gösterici ve rahmet olarak, ilim üzerine açıkladığımız bir kitap getirdik"
( Araf, 52)
Âyette geçen "ilim" aynı "hikmet" gibi, Kur'an'ın bağlam ve bütünlüğünü, Kur'an'ın kendi içindeki çözümünü yani Kur'an'ın sistemini dile getirmektedir.
İşte Kur'an bunun için muhteşemdir.
Bunun için tarihin en büyük mucizesidir.
İşte bunun için "onun benzeri meydana getirilemez"
( Bakara- 23, 24; İsra-- 88; Nisa-- 82; Hud-- 13, 14)
Kur'an'da bütün konuların kurulu bir sistemi, bir anlatım tarzı mevcuttur. (Hicr, 87)
İşte bundan dolayı Kur'an eşsiz, şaheser bir kitaptır.
Çünkü konuların akışı üzerine peyderpey 23 senede indirildiği halde, içinde hiçbir çelişki barındırmamaktadır. (Nisa, 82)
Kendisinden asırlar önce indirilen Tevrat ve İncil'in sağlamasını yapmaktadır.
Yani onlarda olan doğruları ortaya koymakta, onlarda meydana gelen tahrifatı gözler önüne sermekte, bir çok Nebi ile Resul'ün tevhid mücadelelerini anlatmakta, mükemmel bir uslup kullanmaktadır.
Kur'an'ın güzelliği ile ilgili ne söylense azdır.
Zaten Allah yüzlerce âyette onun eşsizliğini anlatmaktadır.
Esas konumuza geçelim.
Âhirette Allah indinde bağışlanmayacak tek günah şirk'tir.
"Allah kendisine şirk koşulmasını asla bağışlamaz, ondan başka günahları dilediği kimse için bağışlar. Kim Allah'a şirk koşarsa büsbütün sapıtmıştır"
( Nisa, 116)
Âhirette bağışlanmyacak tek günah şirk olduğu için başta
"Allah'ın dostu, muvahhidlerin atası" İbrahim (aleyhisselam) olmak üzere bütün Allah elçileri "çocuklarına şirkten uzak kalmalarını şiddetle tavsiye etmişlerdir"
"İbrahim'in dininden kendini bilmez ahmaklardan başka kim yüz çevirir? Andolsun ki, biz onu dünyada elçi seçtik, şüphesiz o ahirette de iyilerindendir.
Çünkü Rabbi ona: Müslüman (Muvahhid) ol, demiş o da âlemlerin Rabbine teslim oldum, demişti.
Bunu İbrahim de kendi oğullarına vasiyet etti, Yakup da, "oğullarım!
Allah sizin için bu dini (tevhidi) seçti. O halde sadece Müslümanlar (Muvahhidler) olarak ölünüz" dediler.
Yoksa Yakub'a ölüm geldiği zaman siz orada mıydınız?
O zaman Yakub okullarına:
Benden sonra kime kulluk edeceksiniz? demişti.
Onlar: Senin ve ataların İbrahim, İsmail ve İshak'ın ilâhı olan tek Allah'a kulluk edeceğiz, biz ancak ona teslim olmuşuz, dediler"
(Bakara- 130, 131, 132, 133)
Âhirette Allah indinde bağışlanmayacak tek günah şirk olduğu için Allah iman edenlere, huzuruna şirk pisliğinden uzak kalarak çıkmalarını, tevhid dinine sahip çıkmalarını önemle emretmektedir.
(Hac, 31)
Yani Allah'ın insanlara en büyük vasiyeti şirk tehlikesinden uzak olmalarıdır.
"Ey iman edenler! Allah'tan, O'na yaraşır şekilde korkun ve ancak Müslümanlar (muvahhidler) olarak can verin"
( Âli İmran, 102) buyurmuştur.
Çünkü Rahmân ve Rahim olan Allah "en büyük günah" olan şirki bağışlamıyordu.
( Nisa- 48, 116)
Bu arada şu gerçeği de anlamış bulunuyoruz. Şirk'in tam zıttı, dini tamamen Allah'a özgü kılarak "İhlas" ile "müslüman" (muvahhid) olmaktır.
Yani "ihlas" uydurmacıların iddia ettiği gibi sadece "ibadetleri Allah için yapmak" değil, dini tamamen Allah'a özgü kılmak olduğunu anlıyoruz.
Dolayısıyla "İhlas, Allah'ın indirmiş olduğu vahyin yanında din ve hüküm olarak Kur'an'dan başka hiçbir kaynak kabul etmemektir.
(Zümer- 2, 3, 11, 12, 13, 14; Beyyine, 5; Mümin, 65)
Ayrıca Şirkin zıttı "İslam" ve "Müslüman" kavramlarının olduğunu bir çok âyetten öğreniyoruz.
Mesela:
Enam- 161, 162, 163; Âli İmran- 67)
Bütün elçilerin dini şirk'in tam zıttı olan "İslam dini" idi.
(Âli İmran- 19; Şura-13)
"Allah "İslam'dan" başka yani "Tevhid akidesi"nden başka hiçbir dini kabul etmeyecektir.
(Âli İmran- 85)
Yusuf (aleyhisselam) bundan dolayı Allah'tan "Müslüman" (muvahhid) olarak vefat etmeyi istemiştir.
",,, Ey gökleri ve yeri yaratan! Sen dünyada da ahirette de benim dostumsun. Beni müslüman(muvahhid) olarak vefat ettir ve beni salihler arasına kat"
( Yusuf, 101)
Şirk neden affedilmeyen en büyük günahtır? Çünkü şirk büyük bir zulümdür.
Bu gerçeği Lokman (aleyhisselam)dan öğreniyoruz.
"Lokman, oğluna öğüt vererek: Evladım! Allah'a şirk koşma! Doğrusu şirk büyük bir zulümdür, demişti"
( Lokman, 13)
Şirk'in dünya ve âhirette insanı yıkıma uğratan bir büyük bir zulüm olduğunu şu âyetlerde de görüyoruz.
"İman edip de imanlarına herhangi bir zulüm bulaştırmayanlar var ya, işte güven onlarındır ve onlar doğru yolu bulanlardır"
(En'am, 82)
Yukarıdaki âyet gibi bir çok âyette "iman" ile "şirk"in bir arada olabileceğini, fakat "İslam" ile "şirk"in bir arada bulunmasının mümkün olmadığını da anlıyoruz.
Demek oluyor ki, şirk'ten uzak olan dünya ve âhirette büyük bir rahmet ve güven içinde olacaktır.
İşte bu yüzden Allah şöyle buyuruyor.
"Ey iman edenler! Hep birden "silm"e girin. Sakın şeytanın peşinden gitmeyin. Çünkü o, apaçık düşmanınızdır"
( Bakara, 208)
Şia ve Ehli Sünnet âlimleri yukarıdaki âyette bulunan "silm" kavramına "barış" manasını vermekle âyetin manasını tahrif etmişlerdir. Çünkü bu ayette bulunan "silm" kavramının "tevhid" yani "İslam dini" olduğunu şu âyetlerden öğreniyoruz.
"O gün, ne mal fayda verir nede evlat. Ancak Allah'a "kalbi selim (her türlü şirk'ten arınmış temiz bir kalp) ile gelenler o gün de fayda bulur" (Şuara- 88,89)
"Şirk büyük bir zulüm" olunca "tevhid en büyük adalet" olacaktır.
"Allah adaleti(tevhid'i) ayakta tutarak delilleriyle şu hususu açıklamıştır ki, kendisinden başka ilah yoktur.
Melekler ve ilim(tevhid) sahipleri de bunu İkrar etmişlerdir. Evet mutlak güç ve hikmet sahibi Allah'tan başka ilah yoktur"
(Âli İmran, 18)
ŞÜPHESİZ ALLAH DOĞRUYU BUYURMUŞTUR.
Yani âhirette insanı cehennem azabından koruyacak en büyük değer tevhid akidesine sahip olmaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder