2 Haziran 2018 Cumartesi

KUR'AN'DA ALLAH, RESUL VE VAHİY BAĞLAMINDA KULLANILAN KAVRAMLAR
(5.YAZI)
Aynen "kitab-ı okuma" "tilavet" kavramı gibi, tebliğ"  kavramı da yani "vahyi duyurma ve ilan etme" de "Resul" için kullanılmıştır.
Aslında vahyin kendisi "beyan"
 (Âli İmran (138) olduğu gibi aynı zamanda bir "belâğ"dır.
 "İşte bu Kur'an, kendisiyle uyarılsınlar,  Allah'ın ancak bir tek ilah olduğunu bilsinler ve  akıl sahipleri iyice düşünüp öğüt alsınlar diye  insanlara gönderilmiş bir"belâğ" bildiridir"
(İbrahim, 52)
"Ey Resul! Rabbinden sana indirileni tebliğ et.  Eğer yapmazsan O'nun elçiliğini yapmamış olursun,,,"
( Maide, 67)
 Resul'ün görevinin sadece  Allah'tan indirilen vahyin tebliğ edilmesi, yani vahyin  İnsanlara ulaştırılması olduğunu onlarca  âyette çok net olarak görüyoruz.
"Resul'e düşen, ancak duyurmadır.,,,," "belâğ"
(Maide, 99)
"Size Rabbimin vahyettiklerini duyuruyorum, "übelliğuküm riseléti Rabbi"
(Araf, 62)
"Size Rabbimin vahyettiklerini tebliğ ediyorum ve ben sizin için güvenilir bir elçiyim"
( Araf, 65)
"Salih o zaman onlardan yüz çevirdi ve şöyle dedi:
Ey kavmim! Andolsun ki ben size Rabbimin vahyettiklerini tebliğ ettim ve size öğüt verdim,  fakat siz nasihat edenleri sevmiyorsunuz"
( Araf, 79)
 "Şuayb, onlardan yüz çevirdi ve dedi ki: Ey kavmim! Size Rabbim'in gönderdiği gerçekleri duyurdum "ebleğtüküm riséléti Rabbi"  ve size öğüt verdim",,,"
(Âraf,  93)
",,, Resülün  üzerine açık seçik tebliğden  başka bir şey düşer mi?
( Nahl,  35)
" O Resuller ki sadece  Allah'ın gönderdiği emirleri duyururlar,,,,"
( Ahzab, 39)
 "Hud da: Bilgi  ancak Allah'ın katındadır.
Ben size, bana gönderilen şeyi (vahyi) tebliğ ediyorum. Fakat sizin cahil bir millet olduğunuzu görüyorum"
( Ahkaf, 23)
 İsa şöyle dedi: 
(Ey Rabbim!) 
"Ben onlara, ancak bana emrettiğini söyledim. Benim de Rabb'im sizin de Rabbiniz olan Allah'a kulluk edin" dedim,,,,"
(Maide, 117)
 Dolayısıyla gönderilen bütün elçiler sadece ve sadece  Allah tarafından indirilen vahyi tebliğ  ederler.
 Elçilerin misyonu sadece gönderilen vahiy ile ilgilidir.
 (Necm, 3, 4)
Elçiler indirilen  vahyin üzerine kendilerinden bir şey ekleme(Hakka, 44, 45, 45, 47)  veya vahiy'den  bir şey çıkarma  ve yanına kendilerinden bir  hüküm koyma  yetkileri yoktur. 
Çünkü hüküm sadece Allah'a aittir.
",,,, Hüküm sadece Allah'a aittir,,,"
( Yusuf, 40)
",,,,, ve hükmünde hiç kimseyi ortak kılmaz"
( Kehf, 26)
 İşte "tebliğ" kavramı gibi "HAK" kavramı da Kur'an'da  sadece  "Allah, vahiy ve  Resul için kullanılmıştır.
 Allah için kullanıldığı âyet,
"İşte O,  sizin HAK Rabbiniz olan Allah'tır. Artık haktan saptıktan sonra sapıklıktan başka bir şey kalır mı?
( Yunus, 32)
 Kur'an için kullanıldığı âyetler,
"HAK, Rabbinden gelendir. O halde şüphe edenlerden olmayasın"
( Bakara, 147)
",,,, Andolsun ki Rabbinden sana HAK  gelmiştir.  Sakın şüphe edenlerden olmayasın"
( Yunus, 94)
 Resul için kullanıldığı âyet,
"İman etmelerinden, Resul'ün HAK olduğuna şahadet getirmelerinden  ve kendilerine apaçık deliller gelmesinden sonra inkarcılığa sapan bir kavme Allah nasıl hidayet versin"
( Âli İmran, 86)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder