KUR'AN'DA ALLAH'IN RESULLERİ
Yeni bir yazı dizisi yazmaya karar vermiştim. Yazı dizisinin konusu "Kur'an'da Allah'ın Resulleri" olacaktı.
Yani bu yazı dizisinde amacım Şia ve Ehli Sünnet dininin muhaddis ve müctehidlerinin ihmal ettikleri Allah'ın Resullerine son vahyin yani Kur'an'ın ne kadar yer ayırdığını yakından görmek ve göstermekti.
Baştan başlayarak Kur'an'da anlatılan bütün elçilerin hayatını, mükemmel ahlaklarını, davet metodlarını sadece âyetlerden kısa ve öz olarak ele alacaktım.
Birinci cüz'ü bitirdim, fakat bunun altından kalkamayacağımı kısa bir zaman sonra anladım.
Çünkü Kur'an'ı Mübin Resullerin hayatlarını, tevhid mücadelelerini,
ahlak ve karakterlerini o kadar geniş bir şekilde anlatmış ki, Şia ve Ehli Sünnet alimlerinin Kur'an'a hiçbir zaman inanmadıklarına bir kez daha tanık oldum.
Kur'an'ın bu kadar yer ayırdığı elçilerin hayatı ile alakalı sağlıklı ve doğru bir bilgiye hâlâ bu ümmet sahip değildir.
Şia ve Ehli Sünnet âlimlerinin Allah Elçilerini Kur'an'dan koparmakla dini nasıl yıktıklarını bir kez daha yakinen anladım.
Fakat beni en çok üzüntüye sevkeden ve uydurma dinden nefret ettiren şey,
Allah'ın Resulleri hakkında uydurulan rivayetlere karşı gelen muvahhidleri hurafecilerin elçi düşmanı olarak göstermeleridir.
Halbuki Allah Elçilerini Kur'an'dan kopardığınız zaman ortada din, iman, tevhid ve güzel ahlak diye bir şey kalmaz.
Yani Kur'an ehli muvahhidlerin Allah'ın elçilerine karşı gelmeleri mümkün değildir.
Ey Kur'an'sız cahiller! Böyle yalan, iftira, ahmaklık ve akçaklık kabul edilecek bir şey midir?
Fakat Şia ve Ehli Sünnet'in muhaddis ve müctehidleri Allah elçilerini özellikle son elçiyi Kur'an'dan koparmakla en büyük zulüm ve küfrü irtikap etmişlerdir.
Dolayısıyla Kur'an'ı Mübin'in en önemli unsurunun Resul olduğunu çok rahat bir şekilde anlıyoruz.
Kur'an ile Allah elçileri et ve tırnak gibi birbirinin içine girmiş birbirinin içine karışmıştır.
Şia ve Ehli Sünnet'in âlimleri Allah Resulü'nü Kur'an'dan ayırmakla şeytanın şirk dinini yeniden hortlatmışlardır.
Halbuki Allah'ın Resulleri değerlerini Kur'an'dan alırlar.
Resul vahiy'den dolayı değerlidir.
Resuller ile vahy bir bütünün iki parçası hükmündedir.
KUR'AN'DA RESULLERE GENİŞ BİR AYRILMIŞTIR.
(Bakara suresinin büyük bir bölümü, Âli İmran suresi önemli bir bölümü, Âraf süresinin büyük bir bölümü, Yunus süresinin önemli bir bölümü, Hud süresinin büyük bir bölümü, Yusuf süresinin tamamı, İbrahim süresi önemli bir bölümü,
Hicr süresi, Kehf süresi, Meryem süresinin büyük bir bölümü, Tâhâ süresinin tamamı, Enbiya süresinin büyük bir bölümü, Şuara süresinin tamamı,
Neml süresinin büyük bir bölümü, Kasas süresinin tamamı, Saffat süresinin önemli bir bölümü,
Sâd süresinin tamamı, Mümin suresinin büyük bir bölümü, Kamer süresinin önemli bir bölümü, Nuh süresinin tamamı Allah Resullerinin hayatlarını ve kavimlerine karşı tevhid mücadelesini anlatırken diğer bütün süreler Allah Resulü'nün tevhid ve ahlak mücadelesine ağırlık vermektedirler.
Yani neredeyse Kur'an'ın yarısı Allah Resullerinin tevhid mücadelelerini anlatmaktadır.
Şimdi soruyorum.
Sadece Kur'an'a iman edenler ve Kur'an'ı tek kaynak olarak kabul edenler mi Allah elçilerini daha iyi anlar?
Yoksa Şia ve Ehli Sünnet uydurma dininin âlimleri ve muhaddisleri mi Allah elçilerini daha iyi anlar?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder