12 Şubat 2018 Pazartesi

KUR'AN'IN ALLAH'TAN İNDİRİLDİĞİNİN DELİLLERİ (1.YAZI)
Kur'an'ın Allah tarafından geldiğinin bir çok delili  mevcuttur.
 MESELA,
 Kendisinden binlerce yıl önce indirilen Tevrat'ın İçindeki doğruları
 tasdik etmesi, Allah elçilerinin hayatlarını en ince detayına kadar anlatılması, başta İncil olmak üzere
 Nebilere ve Elçilere indirilen vahiy'leri en mükemmel bir şekilde dile getirmesi,
 Hz. Nuh (Aleyhisselam)dan Muhammed (Aleyhisselam) a
kadar gelen tevhid akidesinin ilkelerinde hiçbir sapmanın olmaması,
 içinde bir ihtilafın bulunmaması, i'caz ve belağatta eşsizliği, 
edebiyatı ve olayları anlatım tarzı, güzel ahlak ve merhamete ağırlık vermesi onun Allah tarafından indirildiğinin en önemli delillerindendir.
 İçinde bilimsel ve  kozmik  veriler (Enbiya, -31-31-33, Zümer, 6, Zâriyat, 7-47)
 gelecek ile alakalı gaybi haberler, insanın nasıl yaratıldığı psikolojik yapısı ile alakalı âyetlerin yoğunluğu
Kur'an'ın Allah'tan geldiği iddiasını ispatlamaya yeterlidir.
Dolayısıyla Kur'an'ın Allah'tan tahrife uğramadan  gelmiş  olduğunun ispatı  Nebi (as) ve ashab olamaz.
Nebi( Aleyhisselam) bile olsa Allah, Kur'an'ın vahiy olduğunun ispatını  bir insana bırakması düşünülemez.
Ama maalesef  bugün Müslümanların büyük çoğunluğu kitaplarının Allah'tan geldiğini gösteren deliller hakkında hiçbir bilgiye sahip değillerdir.
Bunun en büyük sebebi atalarının uydurma dinine sahip olmalarıdır.
 Yani Kur'an tanımaz  ataları onlara "Bu kitab Kuran'dır,
Allah tarafından indirilmiştir" demiş ve onlar da bununla yetinip 
"atalarım, âlimlerim ve mezheb imamlarım böyle diyorlarsa doğrudur" inancıyla Allah tarafından indirilen
Kur'an'ın ilmi, hikmeti, bağlam ve bütünlüğü üzerinde araştırma zahmetine girmemişlerdir.
 Atalarının uydurma dininden ne gelmişse din ve  hüküm olarak onu kabul etmişlerdir.
 İkinci sebeb ise,
kitaplarını hiç bilmedikleri bir dilde  anlamını bilmeden, üzerinde hiç tefekkür etmeden telaffuz etmeleridir.
 Aslında Şia ve Ehli Sünnet âlimleri Kur'an'ı okumuyorlar uykuda olan veya sarhoş olmuş birisi gibi onu sadece sayıklıyorlar.
 Çünkü okumak denilen eylem her dilde anlamayı,
akletmeyi ve ibret almayı yani ders almayı ifade etmek için kullanılır.
 Kur'an'a göre maksadı anlamak ve ibret almak olmayan bir eyleme okumak denemez. "Kendilerine kitap verdimiz kimseler onu, hakkını gözeterek okurlar. 
Çünkü onlar, ona gerçekten iman ederler. Ama her kim nu inkar ederse, işte zarara uğrayanlar bunlardır"
( Bakara, 121)
 Dolayısıyla  birisi "Ben şu kitabı okudum" dediğinde ona "Peki ne anladın? diye sormak kendisine yapılmış  bir hakaret olarak kabul eder.
 Yani "okudum" dedikten sonra ayrıca "anladım"  demek gülünç bir durumdur.
Çünkü dünyada hiçbir eser anlaşılmamak için okunmaz.
 Bir eseri anlamadan okumak  son derece  ahmakça bir gelenek gülünç bir hareket  ve kötü bir ahlaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder