DİN UYDURMA OLUNCA, HER AHMAKLIK NORMAL OLUR.
"Onlara biz zulmetmedik fakat onlar kendilerine zulmettiler.
Rabb'inin cezalandırma emri geldiği an, Allah ile beraber taptıkları ilahları onlara hiçbir yarar sağlayamadı. İlahları mahvolmalarından başka bir işe yaramadı"
(Hud, 101)
Allah tarafından indirilen hikmet ve akıl dini devre dışı bırakılınca her türlü akılsızlık ve ahmaklık din telakki edilir.
Ve bu dinin müşterileri arasında Prof, General, iş adamı, bürokrat,
doktor, mühendis, öğretmen, hatta bakan ve başbakanlar dahi bulunabilir.
Bu uydurma şeytan dini insanları o kadar ahmak ve cahil yapar ki, ben demiyorum, Kur'an öyle diyor.
" Yol ve gidişçe hayvanlardan daha aşağı bir duruma sokar"
(Furkan, 44)
Akıl ve mantık, İlim ve hikmetten uzaklaşan biri en absürt inançlar uğruna mucadele eder, savaşır, cinayet işler,
büyük bir zevkle vahşet çıkarır, kaos ortamı yaratır, katliam yapar.
Bütün bunları ancak uydurma dinin mensupları yapabilir.
Uydurma dinden başka hiçbir şey böyle bir vahşeti gerçekleştiremez.
Hristiyan ve Yahudilerin yaptıkları katliamlar da uydurma dinden kaynaklanıyor.
Her akıllı insan şunu anlamak zorundadır.
Kur'an'ı Mübin'e göre
Şiilik, Sünnilik, Hristiyanlık ve Yahudilik arasında hiçbir fark yoktur.
Hatta kaynakları itibariyle Şiilik ve sünnilik, Yahudilik ve Hristiyanlıktan daha bozuk ve Kur'an düşmanı iki dindir.
Eğer Şiilik ve sünnilik daha bozuk olmasalardı, müntesipleri olan muhaddis ve müctehitleri Kur'an'a aykırı şu inançlara sahip olmaz ve şu ictihatları vermezlerdi.
"Kiyamete yakın Mehdi zuhur edecek, İsa(as) yeryüzüne inecek, dinden dönen öldürülecek, kabir azabı vardır, ölülere Kur'an okunur, âhirette Allah'ın şefaat ve merhametinden başka şefaat ve merhametin varlığı haktır, namaz kılmayan öldürülür, zina eden dul ve evliler recmedilecek,
oruç keffareti vardır, sineğin bir kanadında zehir diğerinde panzehir bulunur, siyah köpeklerin öldürülmesi sünnettir, karga ve güvercinin fasıktır,
kertenkeleyi bir vuruşta öldürene yüz sevap vardır"
Kur'an'ın ifadesiyle ",,,,Hak olan yani Allah tarafından indirilen vahiy olmayınca sapıklıktan başka bir şey kalmıyor"
(Yunus, 32)
Bu uydurma iblis dini adamı son derece ahmak ve cahil yapmasaydı
kapısına her gün binlerce kişinin gidip şefaat dilendiği Adıyaman şeyhi
"Allah'a göstermeden kibrit kutusunun içinde müritlerimizi cennete götürüp bırakacağız" diyerek Kur'an ve tevhid dini ile alay edebilir miydi?
Veya ülkenin en büyük tarikatınn şeyhi olan cübbeli
"Yarın ahirette azap melekleri birini alıp cehenneme götürürken ben Nakşibendi tarikatının Halidi kolundanım derse onu derhal serbest bırakırlar" diyerek Kur'an'ı tümden inkar edebilir miydi?
Veya
"Ete kemiğe büründüm Mahmut diye göründüm" diyerek,
şeyhini Allah'ın yerine koyma dinsizliğini ilan edebilir miydi?
Veya "Azrail (as) bizim efendi hazretlerine geldi, efendi hazretleri Azrail'e "git ben şimdi gelmek istemiyorum"
hezeyanını savurabilir miydi?
Cübbeli'nin müridi
"Bir evliyanın huzurunda huşu ile bir an bulunmak bin yıl makbul olmuş ibadetten üstündür"
imansızlığını açıkça sergileyebilir miydi?
Cübbeli'nin başka bir müridi olan Bayram Ali Özttürk
"Muhammed eşittir Allah" alçaklığına cesaret edebilir miydi?
Ebu Bekir sifil adındaki akademisyen
"Buhari yer göktür, gök yerdir derse, artık benim için yer gök, gök yerdir" diyebilir miydi?
İhsan Şenocak "Buhari çökerse İslam çöker" diyebilir miydi?
Cevat Akşit "Kadınları da sünnet ettirmenin peşine düşer miydi?
F Gülen ve Nihat Hatipoğlu "Kur'an müslümanlığının sapıklık olduğunu söyleyebilir miydi?
Tuğrul İnançer "Devletin resmi kanalında Muhammed'e kul olunmadan Allah'a kul olunmaz" diyebilir miydi?
Nurettin Yıldız "Evlilikte yaş haddi yoktur, çocuklar arası evlilik caizdir" sapıklığını açık olarak ortaya koyabilir miydi?
Sonuç olarak:
Başımıza gelen bütün felaketlerin müsebbibi Emevi-Abbasi-Osmanlı-Suudi Arabistan-Diyanet işleri Başkanlığı,
Nurculuk, Süleymancılık ve Tarikatların uydurma Ehli sünnet ve Şia'nın kaynaklarındaki hurafe dinin rivayet ve ictihatlarından başka bir şey değildir.
Dolayısıyla Şia ve Ehli sünnet dininin kaynaklarındaki rivayetler ve içtihatların hepsi yalandır.
Kaynaklar yalan, iftira ve cehalet olunca ortaya sapıklıktan başka hiçbir şey çıkmayacaktır.
Ya vahyin hidayeti olacak veya yalan ve sapıklığın karanlığı ebedi olarak devam edecektir.
Allah Resulü'nden günümüze kadar uydurma dinin ilahları ve rableri şu şekilde özetlenebilir. Muaviye, Yezid, Haccac bin Yusuf, Mervan, Ahmet Bin Hanbel,
Muhammed Bin İdris (İmamı Şafii), İmamı Muhammed, İmam Ebu Yusuf, Malik Bin Enes( İmamı Malik) Buhari, Müslim, Tirmizi, Ebu Davud, İbni Mace,
Nesai, Küleyni, Hallacı Mansur, Nakşibend, Hâlidi Bağdadi,
Şemsi Tebrizi, Celaleddini Rumi, Muhyiddin'i Arabi, Beyazıti Bestami, Said Nursi, Erzurumlu İbrahim Hakkı, Abdülkerim el Cili, Zahid Kotku, Esad Coşan,
GÜNÜMÜZDEKİ TAKİPÇİLERİ:
F Gülen, Ebu Hanzala, Haydar Baş, Ramazan Ayvalı, Osman Ünlü, İskender Evrenosoğlu,
Ömer Döngeloğlu,
Mustafa Karataş, Fatih Çıtlak, Cemal Nur Sargut, Necmettin Nursaçan, Alparslan Kuytul, Ubeydullah Aslan,
Yusuf Kavaklı, Vehbi Güler.
(NOT, Ehli Sünnet mezheplerine göre bir çocuk ana rahminde iki, dört, yedi yıl bile kaldıktan sonra sağlıklı olarak doğabilir)
İnanmazsanız fıkıh kitaplarından açıp bakabilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder