İLÂHİ BİR ÖRGÜ MUHTEŞEM BİR TASARIM
Bugün (05. 01. 2018 cuma) arkadaşlarla Kur'an üzerinde sohbet ederken, Allah'ın izniyle Kur'an'ın ilginç bir özelliğine rast geldik.
Konu:
Kur'an gibi bir kitap meydana getirilebilir mi?
Veya Din ve hüküm olarak neden Kur'an tek kaynaktır?
Aslında Kur'an'ı Mübin'de, Kur'an gibi değil bir kitabın meydana getirilmesi, bir süre dahi meydana getirmenin mümkün olmadığı kayıt altına alınıp hükme bağlanmıştır.
MESELA
"Yoksa, onu (Muhammed) uydurdu mu diyorlar? De ki: Eğer sizler doğru iseniz Allah'tan başka gücünüzün yettiklerini çağırın da (hep beraber) onun benzeri bir süre getirin"
( Yunus, 38)
Sonra Kur'an gibi bir sürenin getirilmesinin neden mümkün olmadığını tefekkür etmeye başladık.
Halbuki tarihte Arapların içinde edebiyatta ve belağatta şöhret bulmuş birçok şair ve edip bulunuyordu.
Buna rağmen Kur'an'ın onlara meydan okumasının sebebi şudur.
Kur'an'ın bir bağlam ve bütünlüğü, kendi içinde bir sistemi, iç örgüsünde bir ilmi, mekanizmasında bir hikmeti, kendi dinamiği içinde bir yapısı ve hassas bağlantıları olan olağanüstü bir kitaptır.
Yani sistemin dışından meydana getirilecek bir parça hiçbir zaman bu ilahi örgü ve sisteme ayak uyduramayacaktır.
Çünkü Kur'an sistemi kendi içine dışarıdan orijinal olmayan yabancı bir maddeyi kabul etmeyecektir.
Kur'an canlı bir organizma gibi kendi içine katılmak istenen yabancı maddeleri zayıf, gariban, cılız fakat kahraman olan muvahhidlerin diliyle dışarıya atacaktır.
İster mana olsun ister metin olsun, Kur'an din ve hüküm olarak kendi sistemine aykırı olan hiçbir inancı, ahlakı ve ibadeti kabul etmez.
İşte fakir, saf, hanif ve hasbi olan muvahhidlerin
Kuran'a aykırı olan hükümlere şiddetle karşı gelmelerinin bir sebebi budur.
Yani ihlas sahibi muvahhidleri uydurulmuş yabancı dine karşı uyaran ve harekete geçiren Kur'an'ın kendisidir.
Dolayısıyla Kur'an gibi bir sürenin ortaya getirilmesi sisteme adapte olamayacağından dolayı imkânsızdır.
Bu gerçeği şu âyet en veciz bir şekilde ortaya koymaktadır.
"Hâlâ Kur'an üzerinde gereği gibi düşünmeyeceker mi? Eğer o, Allah'tan başkası tarafından gelmiş olsaydı onda birçok tutarsızlık bulurlardı"
( Nisa, 82)
Yani hariçten uydurulacak en ufak bir söz hiçbir zaman Kur'an'ın hikmetine uyum sağlamayacaktır.
Bu gerçeklerden dolayı tarihte Kur'an gibi bir kitabın ortaya konabileceğini iddia edenler cahil ahmak kimselerdir.
Orijinal sistem kendi içine sanal, uydurulmuş, rastgele, sahte bir mekanizmanın karışmasını asla kabul etmeyecektir.
Muvahhidlerin en sert, en açık, net ve yalın bir şekilde uydurma dine bundan dolayı karşı geliyorlar.
Bunun başka bir sebebi yoktur
"Kendilerine gelmiş hiçbir delil olmadığı halde Allah'ın âyetleri hakkında mücadele edenler gerek Allah yanında, gerekse iman edenler yanında( bu ahlaksız durumları) büyük bir nefretle karşılanır. Allah büyüklük taslayan her zorbanın kalbini işte böyle mühürler"
( Mümin, 35)
Bir kitap düşünün ki, daha önce indirilmiş kutsal kitapların geniş bir özetini versin,
elçilerin hayatını ve tevhid mücadelesini anlatsın,
yüzlerce dağınık konuya temas etsin, 23 yılda oluşan sorulara cevap versin,
İçinde bilimsel konular dahil her türlü sorunlarla ilgilensin buna karşılık örgüsünde sisteminde bağlam ve bütünlüğünde en ufak bir çelişki olmasın.
İşte bu muhteşem eserin ve akıllı tasarımın adı Kuran'dır.
"Andolsun onlara inanan bir toplum için yol gösterici ve rahmet olarak, ilim
(Hikmet, bağlam ve bütünlük, sistem) üzere açıkladığımız bir kitap getirdik"
( Araf, 52)
Bütün rivayetler Kur'an sistemine tamamen aykırı oldukları için istisnasız onların hepsini inkar ediyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder