29 Ocak 2018 Pazartesi

ARKADAŞLAR!
 Kur'an'ı Mübin,  Allah tarafından indirilmiştir.
Bütün elçilerin dini olan  tevhid akidesi
Allah tarafından tamamlanmıştır.
 "Bugün size dininizi mükemmelleştirdim, üzerinize nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslam'a razı oldum"
( Maide, 3)
 "Rabbinin sözü, doğruluk ve adalet bakımından tamamlanmıştır. O'nun  sözlerini değiştirecek kimse yoktur. O  işitendir, bilendir"
( Enam, 115)
 Rahman ve Rahim olan Allah din ve hüküm olarak başkasının tamamlayabileceği ve bir şey ekleyeceği bir boşluk bırakmamıştır.
  Muvahhidlerin yaptığı şey ise, Kur'an'ın sistemi,  bağlam ve bütünlüğü, Kur'an hikmeti üzerinde çalışarak bu zikirden tezekkür etmelerinden başka bir şey değildir.
Yani Rabbimiz olan  Allah ve Elçisi olan Kur'an'dan başka övülecek ve yüceltilecek hiç kimse yoktur.
 Bizim bu derece  kolay ve apaçık bir şekilde detaylandırılmış olan Kur'an üzerinde konuşmamızın sebebine gelince.
 1-) Rivayetler ve içtihatlarla Kur'an'ın manasının bozulması, tevhid akidesinin dejenere  edilmesi,  Şia ve Ehli sünnet âlimlerinin insanları Allah'ın dosdoğru yolunda saptırmaları.
 2-) Kur'an'ın çok yönlü bir hikmetinin bulunması, konularının dağınık olması, vahyin sistemli oluşu.
 3-) Zor olan  konuların Kur'an'ın bağlam ve bütünlüğüne, Kur'an ehli muvahhidlere  götürülmesinin Allah tarafından emredilmesinden kaynaklanmaktadır. 
misal,
"Biz, senden önce de, kendilerine vahiy  verdiğiniz kişilerden başkasını elçi olarak göndermedik.  Eğer bilmiyorsanız zikir (vahiy) elinden sorunuz"
( Enbiya, 7)
"Onlara güven ve korkuya dair bir haber gelince hemen onu yayarlar, halbuki onu, Resül'e (Kur'an'a) ve aralarında yetki sahibi kimselere  götürselerdi,
onların arasından işin içyüzünü anlayanlar, onun ne olduğunu bilirlerdi. Allah'ın size lütuf ve rahmeti olmasaydı, pek azınız müstesna, şeytana uyup giderdiniz"
( Nisa, 83)
"Ey iman edenler! Allah'a itaat edin. Resul'e  itaat edin ve sizden olan ülül  emre de.
Eğer bir hususta anlaşmazlığa düşerseniz- Allah'a ve ahirete gerçekten inanıyorsanız- onu Allah'a ve Resul'e 
( Kur'an'a) götürün (onların Kur'an'dan anladlarına göre çözün) bu hem hayırlı, hem de netice bakımından daha güzeldir"
( Nisa, 59)
 Allah Kur'an'ı indirirken beraberinde hikmetini ve ilmini de indirmiştir.
 "Andolsun onlara, inanan bir toplum için yol gösterici ve rahmet olarak, ilim (sistem) üzere açıkladığımız bir kitap getirdik"
( Araf, 52)
",,,,,, Allah'ın ayetlerini eğlenceyi almayın, Allah'ın sizin üzerinizdeki nimetini, size öğüt vermek üzere indirdiği kitabı ve hikmeti hatırlayın. Allah'tan korkun,,,,,"
(Bakara, 231)
 AKADAŞLAR ! Kur'an hiçbir kaynağa ihtiyaç bırakmaz.
 Ancak  vahiy ehli muvahhidler Kur'an'ın hikmeti,  bağlam ve bütünlüğü üzerinde eşit bir anlayışa sahip olmayabilirler.
 Kur'an'ın hikmeti üzerinde birbirlerinden yaralanmalarının hiçbir sakıncası yoktur.
 Yalnız  bütün övgülerin Allah'a ait olduğunu ve Allah elçilerinden başka hiç kimsenin ahirette cennet  garantisinin olmadığı kesin olarak bilinmesi gerekir.
 Allah'ın rahmet ve mağfireti,  bağış ve fazileti olmazsa mahvolmuşuz demektir.
Allah cümlemizi her türlü kibir ve gururdan   muhafaza buyursun.
 Dolayısıyla Allah günahlarımızı bağışlasın, ahirette rezil rüsvay etmesin diye dua etmek son derece önemlidir
  Ancak muvahhidler  konuştukları zaman sadece Kur'an'dan konuşacaklar.
Ümmi halka din ve hüküm olarak Kur'an'dan başka hiçbir kaynağın olmadığını anlatacak, dinin Allah tarafından indirildiğini ve  Allah  tarafından tamamlandığını ısrarla vurgulayacaklar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder