ŞİRKTEN DAHA BÜYÜK BELA YOKTUR,
TARİKATLAR ŞİRKİN YUVASIDIR
Bir insan Kuran'a ne kadar yoğunlaşırsa, Kur'an'ın hakikati ona karşı o derece inkişaf edecektir.
"Bizim uğrumuzda cihad edenleri elbette kendi yollarımıza hidayet edeceğiz. Hiç şüphe yok ki Allah muhsinlerle (muvahhidlerle) beraberdir"
(Ankebut, 69)
Vahiy, hikmet, ilim, tefekkür ve sorgulama bir kişinin hayatına ve şuuruna hakim olursa yalan ve hurafelere, ahmaklık ve iftiralara karşı kin ve nefreti daha da artacaktır.
İşin gerçeği şudur.
Bir insan vahiy, ilim akıl ve kainatta bulunan Allah'ın ayetlerine karşı ne kadar imanı artarsa Allah Ve Resulu adına iftira olan hurafelere ve hurafelerin sahiplerine karşı o derece kalbinde kin ve düşmanlık ziyadeleşecektir.
Yani bu ahlaksız imansızlara karşı duyduğumuz kin ve nefret vahiy ile alakalı bir durumdur.
"Kendilerine gelmiş hiçbir delil olmadığı halde Allah'ın ayetleri hakkında mücadele edenler gerek Allah'ın yanında gerekse iman edenlerin yanında bu ahlakları büyük bir nefretle karşılanır. Allah büyüklük taslayan her zorbanın kalbini işte böyle mühürler"
( Mümin, 35)
Yukarıdaki âyette bulunan ",,,,,,gerekse iman edenlerin yanında bu ahlakları büyük bir nefretle karşılanır" bölümü benim yanımda hazinelerden daha değerlidir.
Bizim bu alçak hurafecilere olan kinimiz Allah'ı ve elçisini dünyalık menfaatlerine âlet etmeleridir.
Allah ve Resul'üne karşı yapmış oldukları hakaretlerdir.
Yoksa Allah Ve Resulu adına konuşmasalardı, Müslüman olarak geçinmeselerdi, din ve iman adına cahil halkı aldatmasalardı biz Kur'an ehli muvahhidlerin onlara karşı bu kadar kin ve düşmanlık beslememiz gerçekten mantıksız olurdu.
Mesela, ben hurafeci mezhepçilere, cemaatlere ve tarikatlara duyduğum kin ve nefreti Yahudi ve Hristiyanlara karşı duymuyorum.
Çünkü bunlar iman ettiğim dinin milletini aldatıyorlar.
Benim ülkemin, yaşadığım vatanın insanını istismar ediyorlar.
Bile bile dine, imana, Kur'an'a kalleşçe saldırıyorlar.
Mesela,
ben Yahudi ve Hristiyan din adamlarına karşı duyduğum kin ve düşmanlığı ateist ve komünistlere karşı duymuyorum.
Çünkü Yahudi ve Hristiyan din adamları Allah ve elçisi adına insanları aldatıp sömürüyorlar.
Peki siyasal islamcılar din satan ve Allah ile milleti soyan bu namussuzlara karşı niye bir şey yapmıyorlar?
Bu ahlaksızlara karşı siyasal islamcıların sesi niye çıkmıyor?
Devlet, makam, mevki, saltanat, dünya zevki ve hayatı Allah ve Resul'ünden, din ve imandan, Kur'an ve ahiretten daha mı değerlidir?
Evet siyasal islamcılar
1) Kur'an ve tevhid konusunda korkunç derecede cahildirler.
Kur'an'sız müşrik bir toplumun ne kadar tehlikeli olduğunun farkında değiller.
2) Siyasal islamcıların yanında Kur'an dininin dünya saltanatı kadar bir değeri bulunmamaktadır.
Siyasal islamcılar siyaseti konuştuklarının binde birini dine ayırmamaktadırlar.
Siyasal islamcılar Kur'an'ın zerresinden haberleri yoktur.
Allah'a ve Resul'üne iman eden bir insan sözle bile olsa Allah ve Resul'üne karşı yapılan hurafelere ve hurafecilere kayıtsız kalamaz.
Benim Kur'an ehli muvahhid kız ve erkeklere tavsiyem.
Ne olursa olsun, hiç bir zaman tarikat mensubu birisiyle evlenmeyin.
Bu Kur'an'ın dini için bir yıkımdır.
Yahudi ve Hiristiyanlarla evlenin ama bir şeyhe ve bir tarikata bağlı olan müşrikle asla yuva kurmayın.
Komünist, ateist ve sosyalistlerle bile evlenin ama bu Ebu cehil ve Ebu lehebten milyon kere milyon daha aşağılık olan müşriklerle bir araya gelmeyin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder