24 Kasım 2017 Cuma

BATIL EHLİ SÜNNET DİNİNİN FANATİK TARAFTARI:
TÜRKİYE GAZETESİ.
(1.YAZI)
 Arapça diline yabancı olan biri Kur'an'ı hangi  ölçüde kendi anadiline çevirebilirse,  araştırma ve kabiliyeti kudretinde Allah'ın kitabını anlayabilir.
 Bir yanda "Kur'an'ın meali Kur'an yerine konulamaz, çünkü Kur'an'ın anlamını vermez" diyen günümüz Emevi- Abbasi dininin cahilleri, öte yanda
"Kur'an'ın manasını anlamadan okumanın bile  Kur'an okumak yerine geçeceğini" söyleyen hurafeci muhaddis ve  müctehidler marifetiyle Kur'an'ı anlamadan okumak ümmi halka dayatılmış ve Allah'ın kitabı "anlaşılmaz" diyerek onu "yüceltmek"  benimsetilmiştir.
 Bu Kur'an düşmanları mezhepçiler "Kur'an'ın mealini okumak, Kur'an'ı okumak yerine geçmez, çünkü Türkçe çevirisi,
Arapça olan Kur'an'ın anlamını bütünüyle veremez, ancak, Kur'an'ın Arapça'sını, metnini anlamını hiç bilmeksizin yalnızca dil ile seslendirmek,
 Kur'an okumak yerine geçer" Kur'an'ın anlamını bilmeksizin dinlemek bile, Kur'an'ı dinlemek yerine geçer"
demişlerdir.
 Halbuki Kur'an'ı anlayarak ve üzerinde düşünerek okumakla alakalı onlarca ayet vardır. "Onlar Kur'an'ı düşünmüyorlar mı? Yoksa kalpleri kilitli mi?"( Muhammed, 24)
 "Andolsun biz Kur'an'ı öğüt alınsın diye kolaylaştırdık. Ondan öğüt alan yok mu?"( Kamer- 17, 22, 32, 40)
 "Andolsun ki biz, öğüt alsınlar diye, bu Kur'an'da insanlara her türlü misali verdik.
 Kötülüklerden korusunlar diye pürüzsüz Arapça bir Kur'an indirdik"( Zümer, 27-28)
 Aslında Kur'an'ın Arapça olarak indirilmesinin sebebi Allah Resulü'nün bir Arap olmasından dolayıdır.
( Allah'ın emirlerini) onlara açıklasın diye her elçiyi  yalnız kendi kavminin diliyle gönderdik. Artık Allah dileyen kişiyi saptırır, dileyeni de doğru yola iletir. Çünkü o güç ve hikmet sahibidir"( İbrahim, 4)
 Kur'an'ın bağlam ve bütünlüğüne bağlı olarak yukarıdaki ayette geçen "tebyin" kavramı  "Resul'ün vahyi açıklaması, onu duyurması, okuması, tebliğ etmesi ve ilan  etmesi anlamına gelmektedir.
 Tefsir etmesi anlamında değildir.
Çünkü  gerçek anlamda Kur'an'ı sadece Allah tebyin ve tefsir eder.
 "Onların sana getirdikleri hiçbir temsil yoktur ki, onun karşılığında sana doğrusunu ve daha açığını getirmiş olmayalım"
( Furkan, 33)
 ",,,,,Ayrıca bu kitabı da sana, her şey için bir açıklama, bir hidayet ve rahmet menba'ı ve Müslümanlar için bir müjde olarak indirdik"
 (Nahl, 89)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder