22 Ağustos 2022 Pazartesi
KUR’AN-I MÜBİN’İN MEÂLİ(292. YAZI)Alak Süresi 19 Âyet olup Mekke'de inmiştir.Rahman Rahim Allah'ın Adıyla 1,2-) Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı "alak"dan yarattı.3-) Oku! Yani senin Rabbin en kerim olandır.4,5-) O, kalemle öğretendir, insana bilmediğini öğretendir.6,7-) Hayır, insan kendini (Allah'a karşı) müstağni gördüğü için mutlaka taşkınlık eder.8-) Şüphesiz dönüş ancak Rabbinedir.9,10-) Sen, salât yaptığında kulu (bundan) nehyedeni (engelleyeni) gördün mü?(10.âyette bulunan "sallê" kelimesine "namaz kılmak" veya "ibadet etmek" anlamını vermek büyük bir hatadır. Çünkü Allah Resulü (a.s) risâletin ilk yıllarında yani Mekke'de yaptığı tek bir şey vardı. İnsanları vahye yani İslam'a dâvet etmek.Hatta Allah Resulünün Mekke hayatı baştan sona kadar dâvet ve tebliğle geçiyordu. Yani Mekke döneminde sadece vahyin ilan edilmesi ve duyurulması söz konusu idi. Fakat Şii ve Sünni din adamlarının akılları namaza kilitlendiği için başka hiçbir şey kafaları çalışmıyor. Dolayısıyla âyette bulunan "sallê" Allah Resulünün sesli bir şekilde insanları Kur'an'a dâvet etmesinden başka bir şey değildir. Zaten aşağıdaki âyetler bu gerçeği ortaya koyuyor.)11,12-) Ne dersin, ya o (engellenen kul) hidâyet üzerinde ise; ya da takvayı (Allah'a karşı gelmekten sakınmayı) emrediyorsa!?13-) Ne dersin engelleyen, Resulü yalanlamış yani yüz çevirmişse!?(Eğer Allah Resulü (a.s) Şii ve Sünni din adamlarının kıldıkları namaz gibi bir namaz kılsaydı veya ibadet ettikleri gibi bir ibadet etseydi, Mekke müşrikleri değil onu engellemek, onu koruma altına alır ve en büyük desteği verirlerdi. Çünkü Allah Resulünün namazı onların dinlerine bir zarar vermeyecekti. Fakat onlara Kur'an okuması, vahyi tebliğ etmesi, evliya ve ilâhlarını yermesi, kendilerine çok ağır geliyordu. İşte salât namaz kılmak değil, vahyi tebliğ etmek ve insanları İslâm'a dâvet etmektir.) 14-) O Allah'ın, her şeyi gördüğünü bilmiyor mu?15,16-) Hayır! Andolsun, eğer vazgeçmezse, muhakkak onu perçeminden; o yalancı, hatalı (müşrik) perçeminden yakalarız.17-) Haydi, taraftarlarını dâvet etsin.18-) Biz de zebânileri dâvet edeceğiz.19-) Hayır! Sakın sen ona itaat etme ve secde et yani (Rabbine) yaklaş.(Kur'an'da bir çok kavramın hangi anlama geldiğini öğrenmek için, kendisinden sonra gelen kelime ve cümlelere dikkat etmek gerekir. Yukarıdaki âyette olduğu gibi, âyette bulunan secde vahiy ahlakıyla yüce Allah'a yakınlaşma anlamında kullanılmıştır.)Alak Süresinin Sonu)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder