KUR'AN'DA KIRAAT FARKLILIKLARI YÜZÜNDEN YAPISI VE MANASI DEĞİŞEN KELİMELER
(30. YAZI)
ÖRNEK 196:
Enam süresi,
",,,,meyve verirken ve olgunlaştığı zaman her birinin meyvesine bakın!
99. ayetinde bulunan "unzuru ilé semerihi" "meyvesine bakın" kelimesini, Kisai "unzuru ilé sumurihi" "meyvelerine bakın" yani çoğul olarak okumuştur.
örnek 197:
Enam süresi
"De ki: Allah'tan başka bir hakem mi arayacağım? Halbuki size kitabı açık olarak indiren O'dur.
Kendilerine kitap verdiğimiz kimseler, Kur'an'ın gerçekten Rabbim tarafından indirilmiş olduğunu bilirler. Sakın şüphe edenlerden olmayasın!
114. âyetinde bulunan "münezzelün min Rabbike" "Rabbin tarafından indirilmiş" kelimesini, Kisai "münzelün min Rabbike" Rabbin tarafından inmiş" olarak okumuştur.
ÖRNEK 198 :
Enam süresi,
"Üzerine Allah'ın adı anılıp kesilenden yememenize sebep olan nedir?
Oysa Allah, çaresiz yemek zorunda kaldığınız dışında, haram kıldığı şeyleri size açıklamıştır,,," 119. âyetinde bulunan
"mé harrame aleyküm" "size haram kıldığı" kelimesini,
Kisai "mé hurrime aleyküm" "size haram kılınan" olarak okumuştur.
ÖRNEK 199:
Enam süresi,
"De ki: Ey kavmim! Elinizden geleni yapın! Ben de yapacağım!
Yurdun (dünyanın) sonunun kimin lehine olduğunu yakında bileceksiniz"
135. âyetinde bulunan "men tekünü" "olduğunu" kelimesini, Kisai "men yükünü" "olacağını" olarak okumuştur.
örnek 200:
Enam Süresi
",,,,Her biri meyve verdiği zaman meyvesinden yeyin,,,,"141. âyetinde bulunan "külü min semerihi" "meyvesinden yeyin" kelimesini, Kisai "külü min sumurihi" meyvelerinde yeyin" olarak okumuştur.
ÖRNEK 201:
Hicr süresi
"Hakikaten bunda iman edenler için bir ibret vardır" 77. âyetinde bulunan "leé yeten" "bir ayet, bir ibret, bir delil" kelimesini, Nâfi "leéyéten" "ayetler, ibretler, deliller" olarak okumuştur.
ÖRNEK 202 :
Bakara süresi
",,,,,(Ramazan ayının) tümünü tutmaya güçleri yetenlere bir miskini doyuracak fidye gerekir,,,," 184. âyetinde bulunan "miskinin" kelimesini, Nâfi "mesekinin" "miskinler" yani çoğul olarak okumuştur.
ÖRNEK 203 :
Rum süresi
"Allah ilkin yaratılışı başlatan, ölümden sonra da bunu (yaratmayı) tekrar eder.
Sonunda hep O'na döndürüleceksiniz" 11. ayetinin sonunda bulunan "turceun" "döndürüleceksiniz"
kelimesini, Ebu Amir "yurceun" döndürülecekler" olarak okumuştur.
ÖRNEK 204 :
Rum Süresi
"O'nun delillerinden biride, gökleri ve yeri yaratması, dillerinizin ve renklerinizin çeşitli olmasıdır.
Şüphesiz bunda âlimler (bilenler) için alınacak dersler vardır"
22. âyetinde bulunan "âlimin" "bilenler" kelimesini,
Türkiye, İran, Suriye, Mısır, Suudi Arabistan gibi ülkelerde okunan Kur'an'larda
(Âsım kıraatı) haricinde kalan bütün kıraat âlimleri bu kelimeyi "âlemin" "insanlar" olarak okumuşlardır.
Sadece kıraat âlimi Âsım bu kelimeyi "âlimin" "âlimler" olarak okumuştur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder