ALLAH RESULÜ'NÜN HANIMLARI VE ARKADAŞLARI (ASHAB) RESÜLÜLLAH'I FENA ŞEKİLDE ÜZÜYORLAR:
Allah ( cc) Şöyle buyuruyor.
" Ey iman edenler! Siz, bir yemeğe çağırılmadıkça, zamanını gözetmeksizin, Nebi'nin evlerine girmeyin.
Ancak davet edildiğiniz vakit girin.
Yemeği yediğinizde hemen dağılın, sohbete dalmayın.
Çünkü bu hareketiniz Nebi' yi üzmekte,fakat o size bunu söylemekten utanmaktadır.
Ama Allah, hakkı söylemekten çekinmez. Nebi'nin hanımlarından bir şey istediğiniz zaman perde arkasından isteyin.
Bu, hem sizin kalpleriniz, hem de onların kalpleri için daha temiz bir davranıştır.
Sizin Allah'ın Resulünü üzmeniz ve kendisinden sonra onun hanımlarını nikahlamanız asla caiz olamaz.
Çünkü bu, Allah katında büyük bir Günahtır"(Ahzab, 53)
( Bu ayet, Allah Resulü'nün evine yemekten önce gelen, yemek hazır oluncaya kadar bekleyen, yemekten sonra da kalkıp gitmeyenler hakkında nazil olmuştur.
Ayeti kerime, Müslümanların Resulullah'a ve hane'i saadete karşı nasıl davranacaklarını, birbirlerine karşı nasıl muamele edeceklerini bildirmektedir.
Buna göre bir kimsenin başkasını rahatsız etmemesi, evinde huzur ve istirahatını bozmaması, davet edildiğinde bildirilen zamandan önce gitmemesi, yemekten sonra fazla oturmaması gerekmektedir)
" Bir şeyi açığa vursanız da,gizleseniz de şüphe yok ki Allah her şey gayet iyi bilmektedir"(Ahzab, 54)
Ey Nebi!
"Eşlerine şöyle söyle: Eğer dünya dirliğini ve süsünü (refahını) İstiyorsanız, gelin size boşama bedellerinizi vereyim de sizi güzellikle salıvereyim"(Ahzab, 28)
( Ayetin nazil olduğu sıralarda, artık Allah resulü aşağı yukarı bütün Arabistan'a hakim durumda idi.
içtimai hayatta büyük değişiklikler meydana gelmişti.
Artık fakirlik yerine, refah ortalığı kaplamaktaydı.
Bu şartlar altında Allah Resulü'nün hanımları da, umumi refahtan pay almayı arzulayarak Resulallah'tan bazi ziynet eşyaları ve daha iyi bir geçim istemişlerdi.
İşte bu sırada gelen vahiy, Allah Resulü'ne yine eskisi gibi, sadelikten ayrılmamasını emretti Böyle bir vahiy, dünya hayatına düşkün, her geçen gün gücüne güç, servetine servet katmak için çırpınan maddeperest bir insan tarafından tebliğ edilmiş olamazdı.
Şayet Rasulullah,zevcelerine de bu umumi refahı sağlamış olsaydı, en küçük bir itirazla karşılaşmazdı.
Ne var ki Allah Resulü, yaşantısını ve yaşantısının sadeliğini asla değiştirmeyecekti. Cemiyetin yaşantısında ne kadar değişiklik olursa olsu, dünyanın geçici zinetleri Resulullah'ın evinde yer almayacak, Nübüvvet harimi dünya âlâyişinden uzak kalacak, iktidar sahiplerine örnek olacaktı)(Diyanet vakfının meali, Ahzab süresi 28. Ayetin dipnot)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder