2 Kasım 2016 Çarşamba

ABD, İngiltere ve İsrail, Müslümanlara cehalet ve hurafelerden sonra gelen bir düşmandır.

29 Şubat 2016 Pazartesi, 06:14 UTC+02
ABD, İngiltere ve İsrail, Müslümanlara cehalet ve hurafelerden sonra gelen bir düşmandır. Eğer bizde hurafeler ve bu koyu cehalet olmasaydı, İslam düşmanları kolay kolay bizi aldatamazlardı. Buhari, Müslim ve benzeri ehlisünnet hadis kaynaklarındaki vahşet ve kan döken kaynaklar yerine, mücadele alanımız kur'an, ilim, hikmet, akıl ve tefekkür olsaydı, eğer dayanağımız ve beslenme alanımız sadece ve sadece Rahman ve Rahim olan Allah'ın kitabı olsaydı teknoloji ve sanayide olmazsa bile ilim,mantık ve fikirde batı toplumunu aşabilirdik bakın Şia ve Ehli sünnet tarafından ölüler kitabı haline getirilen aslında hayat kitabı olan kur'an'da Allah ( cc ) ne buyuruyor "Ey iman edenler! Siz kendinize bakın. Siz doğru yolda ( kur'an ) olunca sapan kimse size zarar veremez. Hepinizin dönüşü Allah'adır. Artık o, size yaptıklarınızı size bildirecektir " ( Maide süresi ayet 105 ) İşte bu yüzden Ümmetin karanlıklar içinde debelenmesine sebep olan Şia ve Ehli sünnet hurafe ve yalanlarına karşı mücadele etme zorunluluğu hayati bir önem kazanıyor . Ehli sünnet( Diyanet, Tarikat,Cemaat ) v ñın hadis kaynakları kur'an ve aklın düşmanıdırlar. Mesela,adalet, merhamet, insan hakları ve aklı kullanma ile ilgili kur'an' da bir çok ayet mevcut iken, hadisleri uyduranlar bu önemli değerleri ihmal etmişlerdir. Dolayısıyla Kur'an bir sisteme sahip iken hadisler beşer sözü oldukları için herhangi bir sisteme sahip değildirler. Bundan dolayı Allah ( cc ) Şöyle ferman buyuruyor "Hala kur'an üzerinde gereği gibi düşünmeyecekler mi? Eğer o, Allah'tan başkası tarafından gelmiş olsaydı onda bir çok tutarsızlık bulurlardı " ( Nisa, 82 ) Şimdi, Ehli sünnet ve Şia'nın kaynaklarındaki hurafe rivayetlerin Ümmet için nasıl bir yaman düşman olduğunu gördünüz mü? Saygılarımı arzediyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder