ŞEYTAN EVLIYASINA İBRETLİK BİR TEMSİL
"Allah size kendinizden bir misal verdi:
Hiç size rızık olarak verdiğimiz şeyler hususunda, elleriniz altındakilerden ortaklarınız bulunur da onlarla siz eşit olur, aranızda kendinizi saydığınız gibi, onları da sayıp kendinize eşit kabul eder misiniz. İşte biz, düşünecek bir kavim için ayetleri böyle açıklıyoruz"
(Rum-28)
Bu âyette yüce Allah, şeytan evlıyasına ve ilahlara kulluk eden müşriklere cevap olması açısından güzel bir örnek ve akli bir kıyas yapmaktadır.
Çünkü bütün müşrikler gibi Mekke müşrikleri de Allah'a iman etmekle beraber evliya ve ilahlarının Allah'ın dostları olduklarına iman ediyorlardı.
Yüce Allah onlara öyle bir örnek veriyor ki, doğruluğunu başka hiçbir şeye bakma ihtiyaçları olmadan kendilerinden bilebilecekleri bir delil sunmutur.
Delillerin en güzeli ve en etkilisi de, kişinin bizzat kendisinde bulunan ve inkar edemeyeceği bir şekilde kendisine karşı kullanılmasıdır.
Yüce Allah şunu demek istiyor:
Ey müşrikler! Sizin sahip olduğunuz köle ve cariyelerinizden, mal- mülk kuvvet- kudret, otorite- güç bakımından kendinize eşit seviyede kimse var mı?
Dolayısıyla köle ve cariyelerinizden mal ve mülk, kuvvet ve kudret, güç ve otorite hususunda size ortak olacak kadar mal ve servet verip onları maddi olarak yüceltir misiniz ki, siz onlarla maddi bakımdan eşit hale gelesiniz?
Bunun sonucunda da, mallarınızı sizinle birlikte istedikleri gibi paylaşsınlar ve onlarda tasarruf sahibi olsunlar.
Çünkü bu bir ortağın, ortağına karşı taşıdığı korkudur.
"De ki: Eğer söyledikleri gibi Allah ile birlikte başka ilahlar olsaydı, o takdirde bu ilahlar arşın sahibi olan Allah'a ulaşmak için çareler arayacaklardı"
(İsra-42)
"Yoksa o müşrikler, yeryüzünde bir takım ilahlar edindiler de, onlar mı diriltecekler?
Eğer yerde ve gökte Allah'tan başka ilahlar bulunsaydı yer ve gök (bunların nizam-ı) kesinlikle bozulup gitmişti. Demek ki arşın rabbi olan Allah, onların yakıştırdıkları sıfatlardan münezzehtir"
(Enbiya-21,22)
Dolayısıyla "sizden biriniz, kölesinin, mal ve mülk konusunda kendisine ortak olmasını istemez ve kabul etmezken"
Yani siz bu konuda herhangi bir ortaklığa razı olmazken, nasıl olur da, noksan sıfatlardan uzak olan Allah, yarattığı aciz bir kulunu uluhiyet ve rububiyetine ortak eder?
Bu sizin fıtrat ve aklınıza göre batıl ve yanlış bir hüküm olduğuna göre, halbuki bu sizin hakkınızda mümkün ve caizdir.
Çünkü sizin köle ve cariyeleriniz gerçekte sizin malınız değil, onlarda sizin gibi kullardır.
Sizin yaratılışınıza eşit bir şekilde aynı maddeden yaratılmışlardır.
Bu durumda iken bile, siz kölelerinizi kendinize maddi güç bakımından eşit kılmak istemezken, Allah kullarından kendisine eşit olacak bir şekilde "evliya ve yardımcı ilahlar" edinir mi?
Nasıl olur da, böyle bir şeyi Allah hakkından mümkün ve caiz görürsünüz?
ŞU ÂYET DE AYNI ANLAMA GELMEKTEDİR
"Allah kiminize kiminizden daha bol rızık verdi, Bol rızık verilenler, rızıklarını ellerinin altındakilere verip bu hususta kendilerini onlar eşit kılmak istemezler. Durum böyleyken Allah'ın nimetini inkar mı ediyorlar?"
(Nahl-72)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder