KİM "PEYGAMBER" DÜŞMANI
"Allah ve Resul'ünü incitenlere Allah dünyada ve ahirette lanet etmiş ve onlar için alçaltıcı bir azap hazırlamıştır"
(Ahzab-57)
"( Yine o münafıklardan:) O (Nebi her söyleneni dinleyen) bir kulaktır, diyerek Nebi'yi incitenler de vardır. De ki: O, sizin için bir hayır kulağıdır. Çünkü o Allah'a iman eder, müminlere güvenir ve o, sizden iman edenler için bir rahmettir. Allah resulüne eziyet edenler için mutlaka elem verici bir azap vardır"
(Tevbe-61)
Aslında Nebi ve Resul kelimeleri yerine kullanılan "peygamber" kelimesi, Kur'an'ın bağlam ve bütünlüğünü, kendi içinde bulunan çözümünü, onun mükemmel sistemini bozuyor.
"Peygamber" kelimesi, Kur'an'ın anlaşılmasını son derece zorlaştırıyor.
"Peygamber" kelimesi Kur'an'da var olan bir çok kavramın anlaşılmasını engelliyor.
Fakat Şia ve Ehl-i Sünnet dininin tapıcıları sürekli olarak "peygamber" kelimesini kullandıkları için biz de yazımızda bu farsça kelimeyi kullanmak zorunda kaldık.
Daha Resul ( a.s) hayatta iken dinin Allah tarafından tamamlandığını
(Mâide-3; En'am 115) diğer Resuller gibi sadece kendisine indirilen vahiy'le uyarı yaptığını
(Enbiya 45; Kaf 45) sadece vahye tâbi olduğunu (Yunus-15,109) İnsanların sadece vahiy'den sorumlu olduklarını (Zuhruf-43,44)
din ve hüküm olarak Kur'an'ın yeterli bir kaynak olduğunu (Ankebut-50,51)
Din ve hüküm olarak Kur'an'dan başka hiçbir kaynağa iman edilmeyeceğini
(Casiye-6) anlatan yüzlerce âyete rağmen atalarının karanlık dinine mensup olanlar vahiy ehl-i muvahhidleri,
tamamen Şirk ve küfür olan hadislere iman etmedikleri için "peygamber" düşmanı olarak karalamaya ve bu iftira ile insanların gözünden düşürmeye çalışıyorlar.
Allah şahittir ki, Kur'an ehli muvahhidlerin Nebi ve Resul düşmanı olmaları mümkün değildir.
Çünkü din ve hüküm olarak kiyamet gününe kadar yeterli olacak olan son vahiy yani kur'an sadece son Resulü'n inanç ve ahlakını koruma altına almamıştır.
Kur'an bütün elçilerin aynı seviyeye eşit olduklarını ortaya koyarak inanç bakımından onların arasında bir farkın olmadığını açıklamıştır.
Son vahiy olan Kur'an Resullerin haysiyet ve şereflerini koruma altına alarak, onları dokunulmaz kılmıştır.
"Allah'ı ve Resullerini inkar edenler ve inanma hususunda Allah ile elçilerini birbirinden ayırmak isteyip "Bir kısmına iman ederiz ama bir kısmına iman etmeyiz" diyenler ve bunlar iman ile küfür arasında bir yol tutmak isteyenler yok mu; işte gerçekten gerçek kafir olanlar bunlardır ve biz kâfirlere alçaltıcı bir azap hazırlamışızdır. Allah'a ve Resullerine iman eden ve onlardan hiçbirini diğerlerinden ayırmayanlara gelince işte Allah onlara bir gün mükafatlarını verecektir. Allah çok bağışlayıcı ve merhamet edendir"
(Nisa-150,151,152)
Dolayısıyla vahiy'den hareket eden hiç kimse Nebi ve Resullerin aleyhinde olumsuz hiçbir inanca ve fikre sahip olamaz.
Vahiy ehl-i muvahhidlerin "peygamber" düşmanı olmaları mümkün değildir.
Fakat aslandan kaçan yaban eşekleri misali, Kur'an'dan kaçan mezhepçiler gerçek olarak Allah ve Kur'an düşmanıdırlar.
Esas Nebi ve Resul düşmanları, Allah Resulü'nün inancını ve ahlakını yüzlerce ayette anlatan Kur'an'dan kaçanlardır.
Hakiki Resul düşmanları, Allah Resulü'nü Kur'an'dan ayırarak dünyanın en karanlık metinlerine mahkum edenlerdir.
Allah'ın indirdiği vahiy'de Resulü arayanlar değil, uydurulan sanal ve sahte bir dünyada Resulü arayanlar "peygamber" düşmanıdır.
Esas Nebi ve Resul düşmanları aydınlıkta kaybettiklerini karanlıkta arayanlardır.
Kur'an düşmanları hakikaten Allah ve Resul düşmanlarıdır.
Gerçek Allah ve Resul düşmanları en doğru sözde değil, insanlık tarihinin en yalancı adamlarının eserlerinde Allah Resulü'nü arayanlardır.
Ataların dinine bağlı olan mezhepçilerden daha iyi Nebi ve Resul düşmanı olur mu?
"Hırsız ev sahibini bastırır, dağdan gelip bağdakini kovmak" misali dünyanın en batıl ve şirk olan dinin sahipleri, Kur'an'a tabi olanlara saldırıyor ve onları "peygamber" düşmanı ilan ediyorlar.
Halbuki bu uydurma şirk dininin mensupları, atalarının dünyayı cehennemin mutfağına çevirdiklerinin bile farkında değillerdir.
Sizin mezhebinizde yalan, ihtilaf, kargaşa, terör , cehalet , iftira, taklit, kaos, katliam, fakirlik, zulüm ve perişanlıktan başka bir şey var mı?
Sizin uydurma dininizde güzel ahlak, fazilet, dürüstlük, erdem, insan hakları, medeniyet, merhamet ve adaletin zerresi bulunur mu?
Yezid ve fetö sizin dininizin eseri değiller mi?
Sizde haysiyet ve dürüstlük olsaydı, fetö'nün inanç ve fikir ayağını araştırırdınız.
Fetö'nün dini ayağını ortaya çıkarmadan daha önemli bir hizmet var mı?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder