26 Şubat 2017 Pazar

PARALEL DİN (10. YAZI)
Paralel devlet yapılanması veya diğer adıyla Fetö ile mücadele eden devlet yetkilileri şu soruya cevap verebilirler mi?
Fetö'nun dinanlayışı ile kurum olarak Diyanet İşleri başkanlığının din anlayışı arasında herhangi bir fark var mıdır?
Benim düşünceme göre  Fetö'nun devleti ele geçirmeye çalışmasından daha çok tehlikeli olan, onun sahip olduğu batıl ve uydurma rivayetlerle oluşturulan İlahların ve evliyaların şirk dinidir.
Eğer bu uydurma mehdiyetçi din anlayışı  olmasaydı F Gülen ve cemaatı bu kadar tehlikeli
olmayacaktı.
Dolayısıyla "Kur'an sapıklığı diye bir sapıklık çıktı" diyen F Gülen ile
Sadece  Kur'an'a dayandırılan bir din anlayışını "büyük bir tehlike"
 olarak gören diyanet İşleri Başkanlığı, Kur'an'a tarihsel olarak bakan Prof Mustafa Öztürk ve tarikatlar arasında bir fark göremiyorum.
Dahası
 "Kur'an'a uymanın kaosa sebebiyet vereceğini" söyleyenlerin din anlayışı ile F Gülen ve cemaatinin din anlayışı arasında da herhangi bir fark yoktur.
 Bakın Kur'an,hikmet  ve Tevhid yoksunu Ünlü fıkıhçımız Prof Dr  Faruk Başer bir zamanlar  ne söylemiş.
"Hangi açıdan bakılırsa bakılsın Hoca efendinin âlim olmasının yanında bihakkin müçtehit olduğunda da, bizce şüphe yoktur"
(Faruk Başer, Fethullah Gülen Hoca Efendinin Fıkhını anlamak, İstanbul, 2006, s, 17)
"Hoca Efendinin düşünce ufkunda sadece belli alanlar yoktur. Onun ele aldığı konular hayatın bütünüdür. Vizyonu bize göre tam bir medeniyet projesidir"
(a. g. e, s, 19)
"Hoca Efendinin bu açıdan, hem bütünüyle islami ilimler hem de Türkçe için büyük bir şans ve büyük bir hazinedir"
(a. g. e, s, 57) gibi ifadelerle kitaplaştıran
"Ve ileride F Gülen'in tercüme'i halinin yazılması durumunda ilim tahsil ettiği hocaların başında F Gülen'in yer alması
gerektiğini söyleyen Faruk Başer'in din anlayışı ve inancı ile F Gülen'in inancı  arasında da herhangi bir fark yoktur"
GELECEK YAZI DİYANETİN DİN ANLAYIŞI:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder