8 Şubat 2017 Çarşamba

MESCİTLER KİMİNDİR?
Rahman ve Rahim olan Allah Kur'an'ı Mübin'de şöyle buyuruyor.
"Mescidler şüphesiz Allah'ındır.
 O halde, Allah ile beraber kimseye dua edip yalvarmayın"(Cin, 18)
Aslında Allah'ın evleri konumunda olan Mescidlerde sadece Allah'ın kitabı, Allah'ın dini, Allah'ın Elçileri ve Allah Elçilerinin getirmiş olduğu Tevhid akidesinin  anlatılması gerekmektedir.
Peki gerçekte böyle midir?
Asla böyle değildir.
Allah Resulü'nden sonra hiçbir zaman Mescidler Allah'ın olmamıştır.
Mescidler Emevi Abbasi imalatı hurafe Ehli sünnet dininin rivayetlerinin, hurafelerinin, mezheplerinin ve ictihatlarının anlatıldığı merkezler haline gelmiştir, getirilmiştir.
Allah'ın dininin anlatılmadığı mekanlar nasıl Allah'ın olabilir.
Bir de şu ayete bakalım.
"Müşrikler, kendi kafirliklerine bizzat kendileri şahitlik ederken, Allah'ın mescitlerini imar etmeye layık değildirler.
Onların bütün işleri boşa gitmiştir. Ve onlar ateşte ebedi kalacaklardır"
(Tevbe, 17)
" Allah'ın mescitlerini ancak Allah'a ve ahiret gününe iman eden, salatı ikame eden, zekatı veren ve  Allah'tan başkasından korkmayan kimseler imar eder.İşte doğru yola ermişlerden olmaları umulanlar  bunlardır"
(Tevbe, 18)
Yani  mescitlerde  sadece Allah'a iman ve teslimiyet yoksa,
 Allah'ın dinini anlatmada tam bir hürriyet ve korkusuzluk bulunmuyorsa orası Allah'ın mescitleri değildir,
kimin dini, imanı, kitabı anlatılıyorsa onun mescitleridir.
Birde şu ayete bakalım.
"Allah'ın mescitlerinde O'nun adının anılmasına engel olan ve onların harap olmasına çalışandan daha zalim kim vardır!
Aslında bunların oralara ancak korkarak girmeleri gerekir. Bunlar için dünyada rezillik, ahirette de büyük azap vardır"
(Bakara, 114)
Şimdi Allah için soruyorum.
Allah'ın mescitlerinde Allah'ın adı, kitabı, dini, Allah'ın Elçileri mi anlatılıyor yoksa başkalarının adı, kitabı, dini, uydurma dinin sözde âlemleri  mi anlatılıyor.
Dolayısıyla camiler,  mermer, fayans, gösterişli mimari yapı, halılarının yumuşak ve kaliteli olmalarıyla, süslü ve cazip manzaralarıyla hatta kuru cemaat  ve cahil imamlarıyla değil,
Allah'ın dininin,
 kitabının,Elçilerinin anlatılması,
 Tevhid sisteminin yaşanması ve miras bırakılmasıyla,
Kur'an ve fikir hürriyetinin hayata aktarılması sayesinde gerçek kimliklerini elde etmiş olacaklardır.
Kur'an ve Tevhid sisteminin anlatılmadığı mescitlerin kilise ve havralardan hiç bir farkları yoktur.
Orada görev yapanların da papaz ve hahamlardan farkları olmayacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder