19 Ocak 2020 Pazar

HİDAYET MESELESİ, ALLAH DİLEDİĞİNİ Mİ SAPTIRIR, DİLEYENİ Mİ?
(4.YAZI)
Eğer Allah dilediğini saptırsaydı insanlarda sorumluluk bilinci gelişmez, Kur'an'ın bağlam ve bütünlüğü bozulur,
kendi içinde bulunan düzeni karışır, sistemi darmadağın olurdu.
Yani Allah'ın adaletinden, insanların imtihan edilmesinden ve  Kur'an'ın hikmetinden söz edilemezdi.
"Ey Resul! Şüphesiz biz bu kitabı sana, insanlar için hak (bir amaca yönelik )olarak indirdik. Artık (bundan sonra) kim hidayeti seçerse kendi lehinedir;  kimde saparsa ancak kendi aleyhine sapmış olur.
Sen onların üzerinde vekil değilsin" (Zümer -41)
"Şüphesiz ki Allah insanlara hiçbir şekilde zulmetmez, fakat insanlar kendi nefislerine zulmederler"
( Yunus- 44)
"Allah dileseydi (insanların iradelerine ipotek koysaydı)  onları tek millet (dine mensup) yapardı. Fakat O,  dileyeni rahmetine kavuşturur; zalimlerin ise hiçbir dostu ve yardımcısı yoktur"
(Şura-8)
" Göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır.  O,  dileyeni  bağışlar,  dileyeni de  cezalandırır. Allah bağışlayan ve merhamet edendir"
( Fetih- 14 )
"...İşte Allah böylece,  dileyeni sapıklıkta bırakır,  dileyeni de hidayete ulaştır..."
( Müddessir- 31)
"O,  dileyeni  rahmetine dahil eder.  Zalimlere gelince onlar için elem verici bir azap vardır" (İnsan -1 )
"O (Kur'an )âlemler (insanlar) için bir öğüttür. Sizden istikamet dileyen için bir (hidayettir). Sizler (hidayet istemedikçe, hidayet dilemedikçe) alemlerin Rabbi (Allah zorla  sizin hidayetinizi) dilemez"
( Tekvir-27, 28, 29)
 Hidayet'in ve dalâletin tek göstergesi kur'an'dır. Yani Allah  indirdiği vahiy ile hidayete ulaştırır.
Eğer vahiy'den bağımsız olarak hidayet olsaydı yani vahiy olmadan, direkt olarak Allah insanların kalplerine  hidayet indirseydi işte o zaman dilediğine hidayet, dilediğine sapıklık verirdi.
Yüce Allah, hidayet ve dalâleti gösterecek mesajı indirdikten sonra, yani hidayet ve dalâleti mesaja bağlı kıldıktan sonra, direkt olarak insanların kalplerine hidayet ve dalâleti verir mi?
Asla vermez.
 Allah adalet ve merhameti gereği vahiy indirerek insanların hidayet ve dalâletlerini ona bağlı kılmıştır.
Dolayısıyla Kur'an'da bulunan hidayet yolunu  benimsemeyenler sapıklık ve karanlıklar İçinde kalmaya mahkum olurlar.
"...Sapıtmamanız için Allah size (Kur'an da) açıklama yapıyor. Allah herşeyi bilendir"
(Nisa- 176)
"Ey Ehl-i kitap! Resülümüz ( Kur'an) size kitaptan gizlemekte olduğunuz bir çok şeyi açıklamak üzere geldi, birçok (kusurunuzu) da bağışlıyor.
 Gerçekten size Allah'tan  bir nur,  apaçık bir  kitap geldi.
 Rızasını arayanı  Allah onunla hidayet yollarına götürür ve onları izniyle karınlıklardan aydınlığa çıkarır,  dosdoğru bir  yol olan sırat-ı müstakime ulaştırır"
(Mâide- 15,16)
 Yukarıdaki ayette bulunan "... Rızasını arayanı Allah onunla (Resul olan Kur'an'la)  hidayet yollarına götürür..."
 cümlesi önemlidir.
16.âyette bulunan"...onları izniyle karanlıklardan aydınlığa çıkarır, dosdoğru bir yol olan sırat-ı müstakime ulaştır cümlesi de indirilen vahiy'le ilgili bir durumdur.
 Çünkü Kur'an'ın insanları karanlıklardan çıkardığı ile alakalı çok ayet vardır.
"Elif. Lam. Ra. (Bu Kur'an) Rablerinin izniyle insanları karanlıklardan aydınlığa, yani her şeye galip ve övgüye lâyık olan Allah'ın yoluna çıkarman için sana indirdiğimiz bir kitaptır"
( İbrahim- 1)
"... Ey iman eden akıl sahipleri! Allah'tan korkun. Allah size gerçekten bir uyarıcı (kitap) indirmiştir. İman edip salih amel işleyenleri karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için size Allah'ın apaçık ayetlerini okuyan bir Resul göndermiştir.
Kim Allah'a iman eder ve salih amel işlerse Allah onu, altlarından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetlere koyacaktır.  Allah o kimse için gerçekten güzel bir  rızık hazırlamıştır"
(Talak-10,11)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder