KUR'AN'DA ELÇİLERİN DÂVET METODU:(3.YAZI)
"Semud (Kavmi) de elçileri yalancılıkla suçladı" "Kardeşleri Salih Onlara söyle demişti:
(Allah'a şirk koşmaktan) sakınmaz mısınız?
Bilin ki, ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim"
" Artık Allah'a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin"
" Buna(elçilik görevime karşılık) sizden hiçbir ücret istemiyorum"
Benim mükafatımı verecek olan ancak âlemlerin rabbidir"
" Siz burada,(bu inançla) bahçelerin, pınarların içinde, ekinlerin, salkımları sarkmış hurmalıkların arasında güven içinde(ebediyyen) bırakılacak mısınız (sanırsınız)"
( Böyle sanıp) dağlardan ustacı evler yontuyorsunuz(oyup duruyorsunuz"
Yani sizin Allah'a karşı iyi bir iman ve teslimiyetiniz olmadan, güzel bir ahlaka sahip bulunmadan, adalet ve merhamet ilkelerine yapışmadan yapacağınız sağlam ev ve sarayların ne kıymeti var.
İnsanın en önemli varlığı Tevhid akidesine bağlı olarak yaşamasıdır,sadece Allah'a teslim olması ve sadece ona dayanmasıdır, işte o zaman yaptığınız eserlerin Allah katında bir değeri olacaktır.
"Artık Allah'tan korkun ve bana itaat edin" "Yeryüzünde bozgunculuk yapıp dirlik düzenlik vermeyen aşırı gidenlerin(müşriklerin) emrine uymayın"
"Dediler ki: Sen, olsa olsa iyice büyülenmiş birisin!
" Sen de ancak bizim gibi bir beşerden başkası değilsin.Eğer doğru söyleyenlerden isen, haydi bize bir mucize getir"
" Salih: İşte bu dişi devedir, onun bir su içme hakkı vardır, belli bir günün içme hakkı da sizindir, dedi"
" Ona bir kötülükle ilişmeyin, yoksa sizi muazzam bir günün azabı yakalayıverir"
" Buna rağmen onlar deveyi kestiler, ama pişman da oldular"
" Bunun üzerine onları azap yakaladı.
Doğrusu bunda, büyük bir ders vardır, ama çokları iman etmezler"
" Şüphesiz Rabbin, İşte O, mutlak galip ve engin merhamet sahibidir"(Şuara, 141,,,,159)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder