GAYRİ MÜSLİMLER CENNETE GİRER Mİ?(1.yazı)
Aslında bütün dinlerin birbirlerinden farkları yoktur.
Ne Emevi Abbasi uydurmalarından gelen kültür İslam'ının, ne Yahudiliğin ne Hıristiyanlığın ne Budizm'in ne de herhangi bir dinin Allah katında diğerinden bir ayrıcalığı yoktur.
Dinleri birbirinden ayıran tek şey Tevhid ilkesidir.
Dinleri birbirine eşitleyen tek şey şirktir.
Hatta orijinalliğini kaybeden ilâhı din uydurma beşeri bir dinden daha tehlikeli olabilir.
Bozulan çok temiz bir içeceğin daha zehirli olması gibi.
Dolayısıyla hangi din ve inanç Tevhid ilkesine göre hayatiyetini devam ettirebiliyorsa o din Allah katında makbul ve geçerli bir dindir.
İşte size ayeti kerimeler:
"(EHLİ KİTAP:) Yahudiler ve Hristiyanlar hariç hiç kimse cennete giremeyecek, dediler.
Bu onların boş kuruntusudur.
Sen de onlara: Eğer gerçekten doğru söylüyorsanız delilinizi getirin de.
Bilakis kim Muhsin (Muvahhid) olarak yüzünü Allah'a döndürürse onun mükâfatı Rabbi katındadır.
Öyleleri için ne bir korku vardır, ne de üzüntü çekerler"( Bakara, 111, 112)
Bu ayetteki "Muhsin" kelimesi kesinlikle "Muvahhid" anlamına gelmektedir ki, zaten "yüzünü sadece Allah'a döndürürse" cümlesi bunu açıkça göstermektedir.
Eğer "Muhsin" kelimesine başka bir mana vermenin çabası içine girecek olursak ayet anlaşılmaz olacaktır.
Diğer bir örnek "Allah nezdinde hak din islamdır"( Ali İmran, 19)
Bu ayetin mealini şu şekilde çevirdiğimiz zaman ayet daha anlaşılır hale gelecektir.
" Allah nezdinde (hak) din (Tevhid dini olan) İslamdır"
Kuran'ı Mübin'de "İslam" kelimesi ve türevlerinin büyük çoğunluğu "Tevhid akidesi" anlamına gelmektedir.
Bu konuda bir kaç örnek verecek olursak mesele daha iyi anlaşılacaktır.
"Kim, İslam'dan başka bir din ararsa, bilsin ki kendisinden (böyle bir inanç) asla kabul edilmeyecek ve o ahirette ziyan edenlerden olacaktır"( Âli İmran, 85)
Âyetin tam olarak meali şöyledir.
"Kim (Tevhid) dini olan İslam'dan başka bir din ararsa,,,,,"
" O gün, ne mal fayda verir nede evlat.
Ancak Allah'a kalbi selim (temiz bir kalp) ile gelenler (o günde) fayda bulur"( Şuara 88-89)
Eğer "Kalbi Selim'e" Her türlü şirkten arınmış tertemiz bir kalp vermeyecek olursak Kuran'a uygun başka hiçbir mâna veremeyiz, ve bu konuda İşimiz zorlaşacaktır.
"Ey iman edenler! Hep birden barış'a girin.
Sakın şeytanın peşinden gitmeyin, çünkü o apaçık düşmanınızdır"( Bakara, 208)
" Bu ayette geçen "silm" kelimesi "Tevhid akidesi ve sistemi " anlamında kullanılmıştır.
" Ey iman edenler! Hep birden Tevhid akidesine sahip olun, Muvahhit olun, demektir.
" İbrahim'in (Tevhid) dininden kendini bilmez ahmaklardan başka kim yüz çevirir?
Andolsun ki, biz onu dünyada elçi seçtik, şüphesiz o ahirette de iyilerdendir.
Çünkü Rabbi ona: Müslüman ol, demiş, o da, alemlerin Rabbine boyun eğdim, demiştir"( Bakara,130, 130)
Bu ayetteki "eslim" kelimesi de "yalnız Allah'a teslim olmayı ve Tevhid akidesini" emretmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder