UYDURMA DİN AFYONDUR
(6.YAZI)
İslam toplumunun durumunu değiştirmek ve gidişatı ıslah etmek için yapılan her çaba ve emek "Allah'ın iradesine ve kaderine karşı gelmektir" inancının sebebi bu batıl dindir.
Uydurma din, insanların ilmi gerçeklere kayıtsız kalmalarını sağlayan cehalet ve taklidin ürünüdür.
Uydurma din, insanları Allah'ın kitabından engelleyen en önemli bir yapı ve en sistemli bir teşkilattır.
(Fussilet-26)
Allah tarafından indirilen İslam dini yani tevhid, insanlık tarihinde bir ışık ve bir yıldırım gibi çok kısa bir süre yanıp söndüğü anlar hariç; tarihte gelmiş kavimlerin büyük bir kesimini sürekli hakimiyeti altında bulunduran din, uydurma afyon dinidir.
Bu din ister Yahudilik, ister Hristiyanlık, ister Şiilik, ister Sünnilik adıyla kendini göstersin bütün bunlar hanif islam kimliğine bürünerek vahyi eğlence yapan şirk dinleridir.
İnsanlık tarihi boyunca kavimlere hükmeden dinin temel özelliği şudur.
Her zaman geleneği kutsal gösteren, geleneğe bağlı kalan toplumun aklını uyuşturan, milleti ölülerin inanç ve fikirlerine mahkum eden, gelişmeye karşı insanları geriye götüren,
ilim ve hikmeti yasaklayan, düşünceyi donduran, sorgulamayı sınırlandıran ve halkın içinde bulunduğu kötü duruma kayıtsız kalan karanlık bir dindir.
Bu nedenle "uydurma din insan zeka ve aklının özgürlüğü karşısında bir afyondur, uydurma batıl din korkunun bir ürünüdür, uydurma din bir afyondur" diyenler, isabet etmişlerdir.
"Uydurma din, özgürlüğü ortadan kaldırandır ve bu şeytani din emperyalizm sisteminin bir ürünüdür" diyen, hiç şüphesiz doğru söylemiştir.
Çünkü tarihi verilere ve tarih bilimine dayanarak bunları söylüyor.
Ah keşke "din afyondur" diyenler, vahyin islam'ını, adalet ve merhametini tanımış olsalardı.
Ama maalesef vahyin İslam'ını tanıyamadılar.
Çünkü onlar din bilimci değil, tarihçi idiler.
Dolayısıyle insanlık tarihine bakan her aklı başında olan şu gerçeği görecektir.
Her zaman dinler, ister İslam dini adıyla şirk dinine dayansın, isterse çok açık bir şekilde şirk rivayetler adına ortaya çıksın yaptıkları şey aynıdır.
Şirk dininin önderleri yani ileri gelenleri yani tebliğcileri milletin uyanmasından, şuurlanmasından, bilen kişiler olmasından ve oyunu fark etmesinden korkarlar.
Halkın sıradan ve her zamanki basit ve sabit bilgilere sahip olmasını ve bunun da kendi insiyatifinde olmasını isterler.
İşte bundan dolayı şirk dinin mensuplarının en büyük düşmanları indirilen vahiy, Allah elçileri ve hakikat avcıları olmuştur.
Onlar biliyorlar ki milletin ilmi seviyesi ve bilinci arttıkça şirk dini yok olacaktır.
"De ki: Hak geldi; batıl yıkılıp yok olup gitti. Zaten batıl yıkılmaya mahkumdur"
(İsra-81)
Şirk dininin kaynağı taklit ve cehalettir.
Şirk dini cehalet sayesinde varlığını sürdürür.
Çünkü halk uyandıkça, halkın tefekkür ve sorgulaması arttıkça, halkın itiraz ve eleştiri kabiliyeti geliştikçe, halkın idealleri ve özgürlük arzusu arttıkça şirk dini sarsılacak ve yıkılacaktır.
O halde "tarihe egemen olan dinin, halkın cahillik ve korkularının ürünü olduğu" görüşü doğruyu yansıtmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder