10 Nisan 2020 Cuma

UYDURMA DİN AFYONDUR
(6.YAZI)
  İslam toplumunun  durumunu  değiştirmek ve gidişatı ıslah etmek  için yapılan her çaba ve emek "Allah'ın iradesine ve kaderine karşı gelmektir" inancının sebebi bu batıl  dindir.
Uydurma din, insanların ilmi gerçeklere kayıtsız kalmalarını sağlayan cehalet ve taklidin  ürünüdür.
Uydurma din, insanları Allah'ın kitabından engelleyen en önemli bir yapı ve en sistemli bir teşkilattır.
(Fussilet-26)
 Allah tarafından indirilen İslam dini yani tevhid,  insanlık tarihinde bir ışık ve bir yıldırım gibi çok kısa bir süre yanıp söndüğü anlar hariç;  tarihte gelmiş kavimlerin büyük bir kesimini sürekli hakimiyeti altında bulunduran din, uydurma afyon dinidir.
Bu din ister Yahudilik, ister Hristiyanlık, ister Şiilik, ister Sünnilik   adıyla kendini göstersin bütün bunlar hanif  islam kimliğine bürünerek vahyi  eğlence yapan şirk dinleridir.
İnsanlık tarihi boyunca kavimlere  hükmeden dinin temel özelliği şudur.
 Her zaman geleneği kutsal gösteren, geleneğe bağlı kalan toplumun aklını uyuşturan, milleti  ölülerin inanç ve fikirlerine mahkum eden, gelişmeye karşı insanları geriye götüren,
 ilim ve hikmeti yasaklayan, düşünceyi donduran, sorgulamayı sınırlandıran ve halkın içinde bulunduğu kötü duruma kayıtsız kalan karanlık bir dindir.
 Bu nedenle "uydurma din insan zeka ve aklının özgürlüğü karşısında  bir afyondur, uydurma batıl din korkunun bir ürünüdür, uydurma din bir afyondur" diyenler, isabet etmişlerdir.
 "Uydurma din, özgürlüğü ortadan kaldırandır ve bu şeytani din emperyalizm sisteminin bir ürünüdür" diyen, hiç şüphesiz  doğru söylemiştir.
 Çünkü tarihi verilere ve tarih bilimine dayanarak bunları söylüyor.
Ah keşke "din afyondur" diyenler, vahyin islam'ını, adalet ve merhametini tanımış olsalardı.
Ama maalesef vahyin  İslam'ını tanıyamadılar.
 Çünkü onlar din bilimci değil, tarihçi  idiler.
Dolayısıyle insanlık tarihine bakan  her aklı başında olan şu gerçeği görecektir.
Her zaman dinler, ister İslam dini adıyla şirk dinine dayansın, isterse çok açık bir şekilde şirk rivayetler adına ortaya çıksın yaptıkları şey aynıdır.
 Şirk dininin önderleri yani ileri gelenleri yani tebliğcileri milletin uyanmasından, şuurlanmasından,  bilen kişiler olmasından ve oyunu fark etmesinden korkarlar.
Halkın sıradan ve her zamanki basit  ve sabit bilgilere sahip olmasını ve bunun da kendi insiyatifinde olmasını isterler.
 İşte bundan dolayı şirk dinin mensuplarının en büyük düşmanları indirilen vahiy, Allah elçileri  ve hakikat avcıları olmuştur. 
 Onlar biliyorlar ki milletin ilmi seviyesi ve bilinci arttıkça şirk dini  yok olacaktır.
"De ki: Hak geldi; batıl yıkılıp yok olup gitti. Zaten batıl yıkılmaya mahkumdur"
(İsra-81)
 Şirk dininin kaynağı taklit ve cehalettir.
 Şirk dini cehalet sayesinde varlığını sürdürür.
 Çünkü halk uyandıkça, halkın tefekkür ve  sorgulaması arttıkça,  halkın itiraz ve eleştiri kabiliyeti  geliştikçe,  halkın idealleri  ve özgürlük arzusu arttıkça şirk dini sarsılacak ve yıkılacaktır.
 O halde "tarihe egemen olan dinin, halkın cahillik ve korkularının ürünü olduğu" görüşü  doğruyu  yansıtmaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder