KUR'AN İLE ALAKAMIZ: İslam'ın muhalifleri insanları Kur'an'dan uzaklaştırmanın mümkün olamayacağını anlayınca, Bu kez Kuran'ı güzel sesli hafızların okumaları ile dinleyenleri Kendinden geçiren nağmelerini, Tecvide boğulan ve kurban edilen okuyuşları, maddi menfaat, şan, şöhret, sanat için Tilavet edilen bir esere dönüştürmuşlerdir. İsrail'in ve ingiltere'nin sesi radyolarında okunan Kur'an boşuna değildir. Bugün İslam aleminde özellikle Türkiye'de bu kadar güzel Kur'an okumalarına karşılık manevi Hayatta hiç güzel bir gelişme meydana gelmiş değildir. Kuran Bugün sadece güzel okunmaya çalışılan, Ölülere okunan, Menfaat için muska yapılan, Hatim edilen, mukabele yapılan, nazar dualarına dönüştürülen ölü bir metin haline getirilmiş bulunmaktadır. Böylece Kur'an'ı hayata ve düşüncelere yön veren canlı direktifler olmaktan çıkartılıp, okununca ve dinlenince sadece lafzından haz duyulan bir kitap haline dönüştürülup, dinleyenleri şuurlu dindar müslüman zannı kazandırdılar. Böylece şekil olarak namazı, haccı bulunan, görünüşte Tevhid ve takva elbisesi içinde fakat gerçekte Tevhid ile savaşan yeni bir din ve inanç meydana çıkardılar. Türkiye'deki Müslümanlar, içinde bulundukları refah ve rahat yaşantıdan dolayı bu noktayı açmaları ve kendilerine gelmeleri zor görünmektedir. Diyanet camiası doğrudan doğruya Kur'an'ın direktifleri doğrultusunda insanlara sade,kolay ve pratik bir hayat yaşatmak istiyorsa canlı bir organizma olan Allah'ın mesajına dönmek zorundadır. Kur'an anlaşılmak, yaşanmak ve hayata hakim olmak için gönderilmiş ve kolaylaştırılmış sözün gücüne sahip bir kitaptır. Okuyucuyu sadece Kur'an'ın dili, Üslup, fesahat, ahenk ve belagatı yönünün muhteşemliği, eşsizliği meşgul etmemeli, gramer bilgisinin ayrıntılarına dalmak Kur'an'ın mesajının kaybolmasına vesile olur. O zaman Kur'an bir hayat kitabı haline dönüşmez. Kuranın icazı, Musikisi, Ahengi okuyucuyu Asil mesajdan alıkoyacaktır. Bugün İslam alemine hakim olan anlayış ve gelenek bu yönde ilerlemektedir. güzel sesli hafızların yanık ve gösterişli sesleriyle maalesef yetinilmekte, sadece güzel ve tecvitli Kur'an okuma tek gaye haline gelmektedir. Halbuki Tefekkür ve yaşantısı olmlayan Kuran okuyuşlarında Hayır Yoktur. Kur'an rehberliği ancak sağlam bir muhakeme, derin düşünce, aklı kullanmakla aktif hale gelecektir. Kuran'ın Nur ışıkları kör gözlere girmez. Kur'an ancak mesajı anlamak isteyenlere kendini açar, ona yoğunlaşmak isteyenleri aydınlatır." işte Allah düşünüp anlayasınız diye size ayetleri böyle Açıklar"( Nur 61) Kur'an anlaşılmaya başlanınca ruhu ve gönlü coşturur, insanı mest eder, gözünü açar. Sadece Kur'an'ın Musikisi ile yetinmek, halkı aldatmak ve onları boş bir zevkin ötesine geçirmeyecektir. Fakat Kur'an'ı anlayarak, üzerinde Tefekkür ederek yaklaşıldığında alınacak gerçek zevk hiçbir şeyde bulunamaz. Kuranı hakikaten anlayan kişi dünyevi üstünlüklere ve maddi çıkarlara değer vermez, güzel ahlak ve ruh olgunluğu kazanmaya başlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder