7 Eylül 2016 Çarşamba

KUR'AN İLE ALAKAMIZ ( 2. YAZI )

13 Nisan 2016 Çarşamba, 20:42 UTC+03
KUR'AN İLE ALAKAMIZ ( 2. YAZI ) Güzel ve gür sesli hafızların Yanık, Davudi seslerini dinleyip Kendinden geçmek Resulullah'ın ahlakı ve sünneti değildir. Kur'an'ı yaşayan kişi bütün hareketlerinde Allah'ın kitabına teslim olmalıdır. Kur'an'dan hakikaten yararlanmak isteyenler, ilme gereken değeri vermek suretiyle Kuran'a yeterli zamanı ayırmalı, kendi bütünlüğü içinde Kur'an'ı anlamaya çalışmalı, Akli muhakemeye değer vermelidirler.Çünkü Kur'an, ilmi ile fayda verir. aklını kullananları hedef alır, onlara gereken değeri verir. Kur'an ın manası anlaşılmadan insana nasıl manevi fayda sağlayabilsin, her mesaj muhatabın anlaması için vardır. Allah şöyle buyurur "Bu Kuran alemler için ancak bir öğüttür" (Enam 90 )Kur'an'ın sözleri Allah'a aittir, Elçinin dilinde hayat bulmuştur, bize düşen görev bu sözlerdeki maksadı anlamaya çalışmaktır. Sadece dinlerini öğrenme düzeyinde kitaba talip olanlar için, Kur'an meali yeterli olabilir. Fakat Kur'an'dan konuşmak ve fetva verebilmek için Kuran'ı kendi bütünlüğü içinde kavramak son derece önem arz eden bir meseledir. Çünkü Kur'an ayetleri bir bütünün parçaları mahiyetindedirler. Bu da Kuran'a yoğunlaşan, Onu merak eden ve ona zaman ayıranlara nasip olan bir nimettir. Kur'an'ın hiç kimse tarafından anlaşılmayacağını, herkes tarafından okunabilecek bir kitap olmadığını iddia edenler ya bu dinin hainleridir ya da Emevi dinine mensup Kur'an düşmanlarıdır. Bu ahmakların Kuran'ı anlamak için yapılmasını zorunlu gördükleri ilimleri tamamlamak için birkaç ömür yaşamak gerekmektedir. Halbuki Kuran'ı anlamak isteyenlere kolaylaştırılmış olağanüstü bir mucize kitaptır." Ey Muhammed! biz onu (Kur'an'ı) Senin dilinle kolaylaştırdık ki düşünüp öğüt alsınlar"( Duhan 58 ) Diğer bazı cahil ve kötü niyetli kimselerde Kuran'ın Arapça indiği için ancak Araplar veya Sadece Arapça bilgisi yeterli olanlar tarafından anlaşılabileceği iddia edilmektedir. Bu iddianın en büyük temsilcileri İhlas Holding televizyonları, Türkiye gazetesi yayınları ve bunlardan nemalanan ilmihal alimleri tarafından dile getirilmektedir. Halbuki Kur'an'ın muhatabı bütün insanlık alemidir. Kur'an bütün insanlara uyarı ve Hidayet rehberidir. Allah( Celle Celalühü) Şöyle buyurur" Ey insanlar! Size rabbinizden bir öğüt, Kalplere bir Şifa ve insanlar için yol gösterici bir rehber ve rahmet olan Kur'an gelmiştir"( Yunus 57) Başka bir ayeti kerimede "Ey insanlar ! size rabbinizden kesin bir delil geldi ve size apaçık bir nur indirdik"( Nisa 174) Kur'an ayrıcalıklı bir insana, bir aileye, veya bir gruba özel olarak inmemiştir.Kur'an Tam bir hürriyet içerisinde emirleri ve hikmetleri yaygınlaştırılmış olsaydı, bugün Tevhid yolunda daha müsbet adımlar atılmış olurdu. Türkiye'de hizmet veren binlerce Kur'an kursunda acaba kaç tane Kuran'ı gerçekten anlamış Hafız bulunmaktadır. Bugün Diyanet bünyesinde görev yapan imamlardan bir ayeti okuyup manasını veremeyecek binlercesi mevcuttur. Diyanet İşleri başkanlığı yıllardan beri Kuran'ı güzel okuma, ezanı güzel okuma, ve hafızlık yarışması ile beraber Kuran'ı anlama ile alakalı bir tane dahi Meal Yarışması düzenlemiş değildir. Günümüzde sadece ülkemizde binlerce Hafız bulunduğu iddia edilmesine karşılık Kur'an'ın mesajının hala duyulmamış olması, anlaşılmadan okunmasının sonucudur. İlim adamları Kuran'ı anlamadan okumanın sevab olmadığını söyleme cesaretini göstermeleri gerekmektedir. Evet Kur'an anlaşılmadan okunmaması gereken bir kitaptır. Kuranı gerçek manada okuyanlar ayetlerin lafızlarına takılıp kalmazlar, aksine ayetler üzerinde Tefekkür etmek suretiyle onun Hikmet İlim ve ruhunu elde etmeye, onu içlerine sindirmeye çalışırlar." Onlar Kur'an'ı düşünmüyorlar mı? yoksa kalplerinin üzerindeki kilitler mi var? (Muhammed 24) Kur'an'ın tercümesini yapmayı hedefleyenler ve akademik çalışma yapanlar için Arapça bilmek Elbette zorunluluktur. Fakat sadece Allah'ın emir ve yasaklarını öğrenip uygulamak maksadıyla Kuran'a yaklaşmak isteyen geniş halk kitlelerine" Sen İllede Arapça bilmek zorundasın, belağat, mantık, kelam tefsir gibi ilimleri bilmek mecburiyetindesin "demek, sen hiçbir zaman Kur'ana yaklaşma ve Kuran okuma demek olacaktır. Kur'an'ın manasını sadece müçtehit alimler bilir demek Kuran'a karşı bir iftira ve ihanettir. Bu görüşü ileri süren ahmaklar büyük bir sorumluluk altına kendilerini sokmuş olurlar. "Bu kitabı Sana her şey için bir açıklama, bir Hidayet ve rahmet kaynağı ve Müslümanlar için bir müjde olarak indirdik"Nahl 89 ) Kur'an ümmi bir insandan Alim olan birisine kadar Herkes kendi ilim, merak, araştırma, kabiliyet ve zekası oranında istifade edebilir. Ancak Kuran'ı kendi bütünlüğü içinde anlamayanın ondan fetva vermesi hatalı bir hareket olacaktır. " Kur'an alemlere öğüt'ten başka bir şey değildir"( Tekvir 27) "Bu Kuran alemler için ancak bir öğüttür" (En'am 90) Dolayısıyla Kuran'ı anlamak İllede Arap olmayı veya iyi Arapça bilmeyi asla gerektirmez. İyi Arapça bilmek Kuran'ı daha iyi anlamak için bir ideal, bir avantaj olabilir. Fakat bunu Kuran'ı anlamada vazgeçilmez bir esas ve zorunluluk olarak kabul etmek haksızlık olacaktır. Bugün dünyada Kur'an'ı en az anlayanlar Arap milleti ve medrese mollalarıdır. Özellikle Suudi Arabistan'da hakim olan anlayış Kur'an anlayışı ve ilmi değil Tamamen bir rivayet ve hurafe anlayışıdır. Suudi Arabistan'ın Diyanet işleri başkanı konumunda bulunan Bin Baz "güneşin dünya etrafında döndüğünü iddia etmekte ve Dünyanın kendi ekseni etrafında ve Güneş'in etrafında dönmesinin mümkün olmadığını" eserlerinde kayıt altına almıştır. Arabistan'da alimlerin büyük çoğunluğu hadis kitaplarında var olan bütün rivayetleri Allah Resulü'nün ağzından çıkmış gibi kabul etmektedirler. Kur'an'ın eşsiz edebi üslubu altındaki fikirler hazinesine yoğunlaşmak, dikkatleri hakkaten Kur'an'a çekmek esas gaye olursa Allah'ın kolaylaştırılmış kitabı rahatça anlaşılır. Kur'an'ın kıraatinde harflerine riayet amacıyla gösterilen gayretin çok fazlası manası için gösterilmelidir. Yüzyıllardır insanlara dayatılan tecvitli okuma zorunluluğundan artık Kuran'ı anlamaya geçmek zorundayız. Allah'ın kitabına Yaptığımız bu haksızlık ve zulme artık son vermeliyiz. Yukarıda belirttiğimiz gibi Kamer suresinde Yüce Rabbimiz 4 kez ."Kuranı anlayasınız diye kolaylaştırdık"( Kamer 17 22 32 40) buyurmasına rağmen hala Kur'an'ın anlaşılmasınin zor olduğunu ifade edenler, kıyamet günü Allah Resulü'nün şikayetine muhatap olacaklarının farkında olmalıdırlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder