20 Ağustos 2016 Cumartesi
MUHAMMED ( ALEYHİSSELAM ) A SALAVAT GETİRMEK VAR MI? (9. YAZI )
MUHAMMED ( ALEYHİSSELAM ) A SALAVAT GETİRMEK VAR MI? (9. YAZI ) Mesela: Risale'i nuru okuyun veya Fethullah Gülen,Cübbeli Ahmet, Adıyamanlı, Şevket Eygi, Osman ünlü, Ramazan ayvalı, Diyanet, Ömer Döngeloğlu, Yusuf Tavaslı, Haydar baş, Ebubekir sifil, Alparslan Kuytul, Ubeydullah Aslan, Nurettin Yıldız, Cemal Nur Sargut, Necmettin Nursaçan, Mustafa Karataş, Cevat akşit,Nihat Hatipoğlu, Tuğrul inançer gibi hurafecileri dinleyin Allah resulünü, bizden çok uzaklarda, örnek alınamayan, hiçbir zaman bizim gibi beşer olmayan, ruhaniler arasında, melekler onunla dolaşıyor, her an mucize gösteren, mucizeler ve hayaller alemi figürü olarak gösterilmektedir. Halbuki Kur'an'a baktığımızda, sokaklarda yürüyen, herkesin evine misafir olan, borç isteyen, sıkılan, daralan, bunalan, üzülen bir arkadaş Muhammed görürsünüz. Diyanetin ibadet aşkıyla okuduğu mevlütte Allah resulü (Aleyhisselam) nasıl birisidir? Kesinlikle beşer olmayan,İlah ve Rab olan bir Elçi görürsünüz. Allah ile kulları arasında aracılık ve şefaat eden, Allah'ın sağında, makamı Mahmud'da oturan, Allah'ın didarına(Hâşâ) (yüzüne) aşık olduğu, sevgilim dediği, kâinatı kendisinden ve kendisi için yarattığı böyle bir Elçiye Tabii ki salavat getirilir, tesbih çekilir,medet dilenir.Böyle tasvir edilen bir Elçi gerçek dünyanın dışında mitolojik bir kahraman olur. Bu nedenle "salavat çekmek" Allah resulünü bize arkadaş yapmıyor. Aksine bizden çok uzaklara, Alis Harikalar diyarına götürüyor, uzaklaştırıyor. Dolayısıyla Allah resulü böyle olunca getirdiği Vahiy'de anlaşılmaz oluyor. Öyle bir saygı anlayışı ki ismini anamıyorsunuz, yanınızda göremiyorsunuz, insan arkadaşının ismini kırk türlü salavat seramonisi ile mi anar? Bir çırpıda ve direk ismini söyleyemiyorsanız orada resmiyet var demektir. Resmiyet aradaki sadelik ve samimiyeti kaldırır. Hele şimdi dünyanın en bozuk ve hurafeci Gülen cemaati ve Cübbeli Tarikatı Bedir ashabının(Bedir savaşına katılan sahabelerin ) adlarını zikir olarak sabah akşam okuyorlar. Dünyada böyle sapıklık nerede görülmüştür.Kaldı ki "Allah'ın resulü" Muhammed ismi dışında bir isimle anılacaksa ona en yakışan ve gerçeğin ta kendisi olan ifade "muhammed-ül Emin veya Muhammed (Aleyhisselam)olmalıdır. Bu üslup, Kur'an kullanımına daha uygun, hem de gayet sade bir dil, bu samimi ve sâde din dili, hayattan kopuk, ağır ve ağdalı bir tapınak dili yaratmıyor. Muhammed (Aleyhisselam)'ı ulaşılmaz, uzaklarda, masallarda, bulutlar üzerinde dolaşan bir varlık olarak göstermiyor. Kendi hayatımıza, içimize, yanı başımıza getiriyor. Ben bu dili daha çok seviyorum.Arkadaşar! Arkadaş Muhammed kelimesini bir çok ayette Kur'an kullanır.(Son)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder