3 Eylül 2016 Cumartesi

ŞİA'NIN İTİKADİ DURUMU ( 11. YAZI )
Şii alimlere göre Elçilik makamı  hariç Harun için var olan her makam ve  mansıb  Ali içinde vardır.
 Bu bağlamda Hz Musa'nın duasını içeren aşağıdaki ayeti kerime zikredilerek Hz Harun ile Hz Ali arasındaki benzerlikler sıralanmaktadır. "Bana ailemden bir vezir ver. Kardeşim Harun'u, onunla beni kuvvetlendir. Ona (elçilik) işimde ortak et " (Tâhâ  29-30)
 Hz Harun ile Hz Ali'nin Sema'daki iki  parlak yıldız ve yüzdeki iki göz mesabesinde oldukları, her ikisinin de ümmetlerine aynı görevi üstlendikleri birinin diğerinden farklı bir ayrıcalığı olmadığı sıklıkla dile getirilmektedir.
 Bazı rivayetlere bakıldığında Şii ravilerin,  Hz Ali'yi  neredeyse Risalet görevinde de Allah Resulü (Aleyhisselam)a ortak kılma çabası içerisinde oldukları düşüncesine kapılmaktan insan kendisini alamamaktadır.
 Birçok rivayette bu düşünce açıkça ortaya konmaktadır.
 Nitekim İbni ebil Hadid, İmamı Cafer es- Sadık'ın  şöyle dediğini nakletmektedir "Ali (Aleyhisselam) peygamberlikten önce Rasulullah(Aleyhisselam ) ile birlikte Işık görüyor, ses işitiyordu.
 Hazreti Peygamber ona şöyle dedi" Ben peygamberlerin sonuncusu olmasaydım sen Nübüvvette  bana ortak olurdun"
"Sen peygamber değilsen de peygamberin vâsisi ve vârisisin.
" Dahası vâsilerin  efendisi ve muttaki Kulların  İmamısın "( İbni ebil Hadid,10 - 13-20)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder